Kaan Ö.

Kaan Ö.
@gavroche
29 librarian point
118 reader point
Joined on March 2013
"İnatçı gençliğimde, tek başıma ayakta durabileceğime, düşmanlarımı kılıç ve ilkelerle fethedebilecek kadar kudretli olduğuma inanırdım. Kibir, sırf kararlılık sayesinde çaresizliğin kendisini bile yenebileceğime ikna etmişti beni. İtiraf etmeliyim ki, inatçı ve budala bir gençtim, çünkü şimdi ne vakit dönüp o yıllara baksam, apaçık görüyorum ki, nadiren tek başıma kaldım ve nadiren tek başıma kalmam gerekti. Her zaman sadık ve değerli dostlar vardı; istemediğime inandığımda bile ve bunu yaptıklarını fark etmediğim zamanlarda dahi bana destek veren dostlar."
Laika Yayıncılık
Reklam
"Hayatta kendimi çaresiz hissettiğim pek çok zaman oldu. Bu belki de bir kişinin yaşayabileceği en keskin acıdır; düş kırıklıkları ve boşaltılamayan öfke üzerine kurulmuştur. Savaşan bir askerin kolunda bir kılıcın açtığı yara, bir tutsağın bir kırbacın şaklamasıyla hissettiği ıstırapla boy ölçüşemez. Kırbaç çaresiz tutsağın bedenine inmese bile, kuşkusuz ki ruhunu derinden yaralar."
Laika Yayıncılık
Sanatçısını, ahlakçısını, hukukçusunu, filozofunu milli, âlimini milletlerarası sayan bir kültür çevresi olamaz. Yaratılışın çağdaş kültürde üstün ve birleşik bütün işlemleri milletlerarası, bu seviyeye erişen milletlerden her birinin ona katılış tarzı millidir. Tekniği Batı'dan alalım, fakat ahlakımızda, hukukumuzda Şarklı kalalım diyemeyiz. Hatta tekniği, ilmi milletlerarası bir fikir piyasasından alalım, fakat sanatımız, felsefemiz milli olsun hiç diyemeyiz. Böyle bir milletlerarası piyasa yoktur. Ancak çağdaş ve birleşik faaliyetleri olan bir milletler seviyesi vardır. O seviyeye erişmek için sanatta da, hukukta da, ahlakta da, felsefede de ilimde de yaratıcı olmak gerekir. Bu değerlerde yaratıcı olamayan bir milletin milletlerarası piyasadan sanat örneklerini, hukuk şekillerini, felsefe eserlerini almasından bir sonuç çıkamaz. Hele bunların son yemişleri olan tekniği ve teknik ürünleri almasından hiçbir sonuç çıkamaz. Çünkü onları yapan, o üstün kültürün yaratıcılığını ve üreticiliğini sağlayan, dünya görüşü ve zihniyettir. Toptan bir dünya görüşü seviyesine varmadıkça, bu zihniyeti almadıkça, çağdaş kültüre girmek mümkün değildir. Bunun için, Yakın ve Ortadoğu'nun birçok modernleşme davranışları, bazıları küçük olan denemelerle ve beceriksizliklerle yüzyıllardan beri sürüp gitmektedir.
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Reader Follow Recommendations

See All
Onun gibi zavallıların ayırıcı özelliği, yalnızca sağlıklarının değil, fakat hastalıklarının da pek bir değer taşımamasıdır. Doğa, böyle kişileri kabarık sayıda yaratmaktan tuhaf bir zevk duyar: Natura non fecit saltus, yani doğa hamleler yapmaz; geçişleri sever ve genelde dünyayı da ahmaklıkla sağlıklılık arasında bir geçiş evresinde tutar. Ama
Yapı Kredi Yayınları
Bizler tarihimizde büyük adamlara sahip olduk ve bunlara, tıpkı hapishaneler ya da ordu gibi, bize ait bir kurum gözüyle bakmaktayız; böyle kurumlar varsa, onların içine birilerini tıkıştırmak da bir zorunluluktur. Bu nedenle, bu tür toplumsal gereksinimlere uygun düşen, belli bir otomasyonla, hep sırada kim varsa o içeri alınır ve verilebilecek kadar olgunlaşmış olan onurlar kendisine sunulur. Ne var ki bu onurlandırma, bütünüyle gerçek değildir; çünkü temelinde aslında onu hiç kimsenin hak etmediğine ilişkin, herkesçe bilinen inanç ağzını açmış esnercesine yatmaktadır, ve ağzın hayranlıkla mı, yoksa esnemek için mi açıldığını ayırt edebilmek güçtür.
Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Reklam
52 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.