Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üniversitelerimiz
Üniversite tahsilinin aslında tek amacı, öğrenciye bir meslek öğretmek değil (onu çırak, mektepleri de yapar), düşünmeyi ve tartışmayı, eleştirmeyi bilen ve yeni gerçekleri bulmayı beceren bir birey haline getirmektir. Üniversiteye meslek öğrenmek için gelinmez. Üniversiteye yeni bilgi üretmeyi öğrenmek ve yeni bilgiyi araştırmalarla üretmek için gelinir. Türkiye’de tek bir üniversite dahi olmamasının, gazete ve televizyonların hukuk skandalları ile çalkalanmasının nedeni, insanlarımıza gerçeği aramanın en yüce ideal olduğunu ve onu ancak ve yalnızca aklımızla bulabileceğimizi öğretmemiş olmamızdır.
Higuera’daki çarpışma haberi Camiri’ye gelince, bura­ da görev yapan gazeteciler Valle Grande’ye doğru yola çıktı. Londra’da yayınlanan The Guardian gazete­ sinden Richard Gott, kentteki CIA faaliyetleri konu­ sunda gözlemlerini açıkladı: Helikopterin piste indiği andan başlayarak, operasyonların yönetimi asker üniformasıyla dolaşan, fakat her halinden Birleşik Devletler İstihbarat Servisleri temsilciliği yaptığı belli olan ve büyük bir olasılıkla Kübalı birine bırakılmıştı. Muhabir sözlerine şunları ekliyor: "Helikopter insanların gruplaştığı yerin uzağına indi ve gerilla kumandanının cansız bedeni, bir kamyo­ na konup götürüldü." Sözlerini sürdürüyor: "Onu izlemek için bir cipe binme izni aldık, şoför hastanenin parmaklıklarını aşmayı başardı. Cenaze, morg hizmetinde kullanılan kasvetli ek binanın önüne götürülmüştü.
Sayfa 133 - Say Yayınları 2005Kitabı okudu
Reklam
Merakın olacak, gidişata bakacaksın, olaylara müdahil olmaya çalışacaksın. İçine girmesen bile ne olup bittiğini bilmen gerekir. Dünyanın nereye gittiğinin farkında olmalısın. Yani dünyayı takip edeceksin ama öyle laf ola beri gele değil, üç beş gazete kitap okuyarak da değil; tutkuyla, hakkını vererek takipte kalacaksın.
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar "Dünya Sağlık örgütü bizim esenliğimiz, yaşam memnuniyetimiz ve kişisel üretkenliğimiz için gelecekteki en büyük riskin distimi olduğunu düşünüyor." Peki bu distimi nedir? Değerli sosyal ilişkilere zarar veren, kendimizden şüphe duymamıza neden olan, mutluluk ve memnuniyet duygularımızda göçükler oluşturan ve bizi hafif ama
İyi Hissetme Kitabı
İyi Hissetme KitabıAndrew Sharman · Mona Kitap · 20242 okunma
BARBAROS'tan DÜŞMAN! Olursa ne olur? İlk yurtdışı seyahatimi gençlik yıllarımda Tunus'a yaptım. Roma İmparatorluğu'na kafa tutan Kartaca şehir devleti ve dünyaca ünlü beyaz kumsalları inanılmazdı. Allah'ın Lütf'u kumsaldaki her bir kum taneciği tuz misali bembeyazdı. Tunus sokaklarında âvâre, meraklı bir turist olarak
“Kim demiş bizim milletimiz az okuyor ,diye? Otobüste bir kitap açtığım zaman yanımdaki kişi,sayfayı çevirmemi istemiyor. Metro’da bir gazete okuyacak olsam ,en az beş kişi tepeme dikiliyor.”
Reklam
Doktor Celâl Muhtar, Mütareke ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında gazete ve mizah dergilerinde adı sık geçen bir kişiydi. Frengi hastalığı üzerinde ihtisas yapmış, eser vermiş olduğu halde, Birinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul’da Hilâl-i Ahmer Cemiyeti (Kızılay) Başkanlığında bulunmuştu.
26 Nisan 1971 tarihinde hükûmet tarafından bazı illerde sıkıyönetim ilan edilmişti. Tabii Ankara bunların başında geliyordu. O günlerde Ülkü Ocakları Birlikleri sıkı yönetimce kapatılmış, Genç Ülkücüler Teşkilatı'nın (GÜT) genel merkezi Yozgat'a, Devlet gazetesinin idare merkezi de Konya'ya taşınmıştı. 111. sayıdan 438. sayıya
1908 Meşrutiyeti’nden sonra bazı gazete ilânlarından bu tiyatroda temsiller verildiğini görüyoruz. Okuduğumuz ilk ilânda tiyatronun adı yazılı değil: «Millî Osmanlı Tiyatrosu. Kirli Çamaşırlar. Muharriri: Hüseyin Suad Bey. Komedi Vodvil 3 perde. Aynı eser 26.12.1909 günü, Kadıköy'de Moda’da kışlık tiyatroda hanımlara mahsus olarak tekrar edilmiştir»
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.