74 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Şeyh Abdülaziz Caviş (1876-1929) Mısırlı gazeteci, âlim ve müellif bir zattır. Meşrutiyet dönemi Osmanlısının İstanbul’unda ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara’da türlü vazifeler üstlenmiştir. Batı dünyasında şayi olan fikir akımlarına aşina bulunan Abdülaziz Caviş hakkında Ömer Nasuhi Bilmen şöyle der: “Değerli bir ilim sahibi idi. Seciyeli,
Hilafet- i İslamiyye ve Al- i Osman
Hilafet- i İslamiyye ve Al- i OsmanAbdülaziz Çaviş · Bedir Yayınları · 19935 okunma
''Gazeteci Faruk Bildirici'nin kitabında bir sahne vardır.Lisede öğretmen sınıfa sorar:''İleride ne olacaksınız?'' Çocuklardan biri, ''Ben Türkiye'nin başbakanı olacağım!''der.Öğretmen dahil bütün sınıf güler,çocuk hırs yapar.Söyleyen çocuğun adı Mesut Yılmaz...''
Reklam
Bak yanına ben oturdum. Bildiğim için sana tıp ve ilaç dünyasının %1’ini anlattım. Gözüm kapalı bir fili tarif edecek kadar bilgiliyim. Yanına oturan hemşerin gümrükçü olsaydı, gümrüklerdeki pisliği anlatacaktı. Milletvekili olsa devlet yönetimindeki, hâkim olsa hukuktaki, iş adamı olsa iş hayatındaki, sporcu olsa spordaki, subay olsa ordudaki, öğretmen olsa eğitimdeki, gazeteci olsa basındakini... Sen hepsini böyle gözlerin fal taşı gibi dinleyecektin.
HASTALIKLARI, VASİYETLERİ VE ÖLÜMÜ
Gaspralı İsmail Bey'in, hastalıkları, vasiyetleri ve ölümü hakkında çok az yazı yazılmıştır. Bu yazıların muhtevası bakımından en değerlisi; İsmail Bey'in yakın mücadele arkadaşı Hasan Sabri Ayvaz'ın yazmış olduğu "Büyük İsmail Bey'in Hastalığı, Vasiyetleri ve Ölümü" adlı yazısıdır. Cafer Seydahmet Kırımer'in "Gaspıralı İsmail
Mustafa Kemal, Gazeteci Mustafa Şerif adıyla sahte belge ve pasaportlarla 15 Ekim 1911'de Naci, Hakkı ve Yakup Cemil beyler ile tola çıktı.
De­niz Bay­kal’ın bir ga­ze­te­ci ile gö­rüş­me­sin­de; ga­ze­te­ci De­niz Bay­kal’ı ra­hat­sız ede­cek so­ru­lar sor­mak­tan, De­niz Bay­kal da bu so­ru­lar­la mu­ha­tap ol­mak­tan sı­kın­tı­lı, seh­pa­nın üst bö­lüm­le­rin­de gü­lüm­ser­ler­ken iki­si­nin de ayak­la­rı çap­raz bi­çim­dey­di ve mem­nu­ni­yet­siz­lik­le­ri­ni an­la­tı­yor­du.
Reklam
Trablusgarb'a Gönüllü Gitti
Afrika'daki son Osmanlı tümeni "savaş olmaz" diye düşünülerek Yemen'e gönderilmişti.Kumandan ve vali vekili Neşet Bey ancak kendisi gibi genç subayları gönüllü olarak yanında buldu.Enver Bey,Fethi ( Okyar ) , Mustafa Kemal ( Atatürk ), Nuri Bey gibi bu subaylar resmen değil , gönüllü statüsüyle gönderilmişlerdir.Mesela Mustafa Kemal oraya Mısır üzerinden "gazeteci Şerif" sahte kimliğiyle gitmiştir.
113 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.