Rekor kırıldı üstadım!!!...
Bugün... mahkemeye verilen, cezaevlerine sokulan gazeteciler, tarihimizde rekor kıracak sayıya yükseliyor.
Sayfa 43 - Nesin Yayınevi - 2. Basım 2018Kitabı okudu
Osmanlı Demiryollarının oluşumu
“Orient Express treninin 1883’te çıktığı ilk yolculuk, Fransız Wagons-Lits şirketinin birkaç yıl içinde ne kadar geliştiğini göstermek üzere düzenlenmişti; bundan sonraki hedef hattı Avrupa’nın öteki ucuna, İstanbul’a kadar uzatmaktı. Avrupa’nın ikinci derecede önde gelen şahsiyetlerinden bazıları bu ilk yolculuğa davet edildi; seyahat
Reklam
Narsistik Çift : Tolstoy ve Sonya [okumak isterseniz diye bırakıyorum]
1862 yılında otuz iki yaşındaki Lev Tols­toy, henüz on sekizindeki Sonya Behrs ile evlenmeden birkaç gün önce aralarında hiçbir sır olmaması gerektiğine karar verdi. Bu kararın bir parçası olarak günlüklerini ona okuttu ve genç kızın hem ağlaması hem de oldukça kızması onu çok şaşırttı. Günlük­lerine eski aşk ilişkilerini yazarken yakında yaşayan
Sayfa 85 - Altın Kitaplar Yayınevi 1. BasımKitabı okudu
Bütün savaşlarda hep aynı şey olur; askerler savaşır, gazeteciler şamata koparır; o milliyetçi nutuklar atanların hiçbiri kısacık propaganda gezileri dışında cephedeki siperlerin yanından bile geçmez .
Mektuplar
“Aşkını röportaj yoluyla ifşa etmesi ve bu mektupları yayımlaması için dostları ve gazeteciler tarafından sıkıştırılmasına rağmen, Orhan Veli’nin vefatı ardından yaşadığı 52 yıl boyunca bu kırık aşk hikâyesini kalbine ve bu aşkın delillerini ise sandığa gömmüş, Nahit Hanım. Bir define gibi! Nahit Hanım’ın bu mektupları ömrünün sonuna dek saklayıp, sonra da dostu Özay Erkılıç’a emanet etmiş olması, bu mektupların geleceğe taşınması ve okunması noktasında, bugün bize düşen bir görev adeta.”
Günümüze uyarlayıp tiktokçuları da ekliyorum
"Az düşünce üreten kişiler daha az hataya maruz kalıyorlar, onlar herkesin yaptığını izliyorlar, kimseyi rahatsız etmiyorlar, başarıyorlar, zenginleşiyorlar, iyi pozisyonlara ulaşıyorlar, milletvekilleri, şöhretli edipler, akademisyenler, gazeteciler oluyorlar, ödüllere, nişanlara boğuluyorlar. İşlerini böyle iyi yürütene aptal denir mi? Aptal benim, yel değirmenleriyle savaşmaya kalkan ben."
Reklam
Biz gazeteciler işsizlik ve üretim sorununun üstünü örtmeye değil, aksine bunu gündemde tutmaya çabalamalıyız.
Sabahattin Ali, Nazım, Aziz Nesin...
Batırmak istediği Türk milleti haaa! Hangi toplumcu, Türk milletinin mutluluğu için işkencelere göğüs germekten yılmıştır bugüne kadar? Hele Sabahattin Ali... Pırıl pırıl yazılarıyla hep halkının geleceğine ışık tutmayı düşünmedi mi? Bilgisizlikten kurtulup, insan gibi yaşaması için savaşmadı mı? Sayfaları şöyle hızla öfkeyle çevirdi. Başta Nâzım olmak üzere birçok toplumcu adlar karalanıyordu. Türk milletini batıran bu değerli sanatçılardı haaaa!.. Gözlerini kırpmadan Almanların safına katılıp ulusun kaderini Hitlerin deliliğine teslim etmek isteyenler, ulusu soyup İsviçre bankalarına yatıranlar değil de, milleti batıranlar bunlar, öyle mi? Halkı için kafalarının ürünlerini ortaya döken aydınlar, sanatçılar, gazeteciler...
Sayfa 191
Gazeteciler yazarlardan koca bir kitabı bir tek cümleyle özetlemesini isterler her zaman. İşte bu kitap için o cümle şu: “Tarih farklı halklar için farklı yönde gelişti ama bu çevresel farklardan dolayı böyle oldu, o halkların biyolojik farklılıklarından dolayı değil.”
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.