Bir eşkiya düşünün ki 1900'lü yıllarda;
- Padişah (II. Abdulhamit) kendisine özel af çıkartmak zorunda kalıyor.
- Antlaşma metnine silahlarını bırakmayacağını, ikamet ettği süre içinde ilçede, devletin tüm silahlı güçlerini beldesinden uzak tutması şartına kadar bir dizi imkansız istekleri 3 defa kabul ettiriyor.
(Pablo Escobar işine bak kardeşim)
- Londra'dan, Paris'ten gazeteciler gelip kendisiyle röportaj yapıyor. Bütün Avrupa gazetelerinde manşet. Namı neredeyse tüm dünyaya yayılmış.(1906-7)
Bu kitap bir Karacaoğlan, Dadaloğlu efsanesi değil.
Çakırcalı Mehmet Efenin Biyografisi. Yani gerçek bir yaşam öyküsü. Efsaneler yok, uydurma yok, kurgu yok.
Yaşar Kemal kitabın ilk bölümde Çakırcalı Efe'yi bizzat tanıyan şahısların, birinci ağızdan hatıralarını,
ikinci bölümde ise bizzat son operasyonu yapan Albay Rüştü Bey'in kendisinden dinleyerek ve askeri kaynakları olduğu gibi yazmış.
Çakırcalı Mehmet Efenin biyografisi Yaşar Kemal'in dünyasında İnce Memed romanı olarak ortaya çıktığını öğrenmiş oldum.
Nefes kesen bir yaşam öyküsüydü. Bir solukta okudum. Özellikle İnce Memed'i okuyanlar mutlaka okumalı.
Çakırcalı EfeYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20125.2k okunma
Bugüne kadar okuduğum, Gazi Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazılan en kapsamlı eserdi diyerek başlamak istiyorum incelememe.
İlber Ortaylı bazı kesimler tarafından çok sevilmeyen (çünkü kendisi hep doğruları söyler) değerli ve önemli bir tarihçidir. Yeri ayrıdır, düşünceleri ve açıklamalarıyla her seferinde aydınlatıcı bilgiler verir.
Atatürk
Süper Gazeciler -1-
İki yakın arkadaş Evren ile Yener birlikte gazete çıkarırlar. Gazetenin, grafik tasarmıyla Yener ilgenirken; yazı işleriyle ise Evren ilgilenir.
Yakın arkadaşlar, bir gün çıkardıkları gazetenin trajını arttırmak için gazeteye manşet arıyorlardır. "Ne yapalım da trajı arttıralım?" diye düşünürken akıllarına ünlü
Kitabın yazarı ve kitaba konu olan okulun kurucusu İngiliz Pedagog A.S. Neill yıllarca eğitim kurumlarında öğretmenlik ve müdürlük yapmış biri. Çok fazla ayrıntıya girmeden okul ve eğitim anlayışı ile ilgili bilgi vereyim. Amaç ilgi uyandırmak, merak eden zaten kitabı okuyacaktır.
Şöyle başlayayım. Ortalama 45 öğrenciye sahip bir okul var.
Aydın nedir? Kime denir? Terminolojideki tanımını boşverin ve kendi İdeal Aydın tanımınızı yapın lütfen.
Benim için Aydın, aydınlatandır. Gücünü mabadından değil, yüreğindem alandır. Kapalı yolları açan değil, yolların kapanmasına izin vermeyendir. Tekil değil, çoğuldur. Sesi kısık değil, gürdür. Kalbi gevşek değil, merttir. Ot gibi yaşayıp,
Batırmak istediği Türk milleti haaa! Hangi toplumcu, Türk milletinin mutluluğu için işkencelere göğüs germekten yılmıştır bugüne kadar? Hele Sabahattin Ali... Pırıl pırıl yazılarıyla hep halkının geleceğine ışık tutmayı düşünmedi mi? Bilgisizlikten kurtulup, insan gibi yaşaması için savaşmadı mı? Sayfaları şöyle hızla öfkeyle çevirdi. Başta Nâzım olmak üzere birçok toplumcu adlar karalanıyordu. Türk milletini batıran bu değerli sanatçılardı haaaa!.. Gözlerini kırpmadan Almanların safına katılıp ulusun kaderini Hitlerin deliliğine teslim etmek isteyenler, ulusu soyup İsviçre bankalarına yatıranlar değil de, milleti batıranlar bunlar, öyle mi? Halkı için kafalarının ürünlerini ortaya döken aydınlar, sanatçılar, gazeteciler...
Süper Gazeciler -2-
Elif'in annesi apartman görevlisi, babası ise belediyede çaycıdır. Kıt kanaat geçinirler. Ekonomik durumlarından dolayı evde kavga hiç eksik olmaz ama bunlara rağmen Elif, aile sorunlarını arkadaşlarına yansıtmaz.
Elif aile sorunları ile uğraşırken, bu sırada Evren ile Yener gazeteye kiminle röportaj yapacaklarını