Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Saat geç ama, yine de...
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Geç gelen inceleme: Seza Karakoç'un ilk inceleme kitabı olan "Yunus Emre" kitabında yazar kendine has kalemiyle kitabın yarısında Yunus Emre hakkında düşüncelerini anlatmış yarısında ise şiirleri anlatılıyor. Hakkı savunan iki usta isim kitabı değerli yapan yanıdır, okumaya değer. "Ana rahminden geldik pazara Bir kefen aldık döndük mezara.."
Yunus Emre
Yunus EmreSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20221,012 okunma
Reklam
Korkuyorum belki yarın geç olur Geleceksen bir gün önce gelsene
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
"Çocuklar için asla geç değildir. Tüm yaşamları geleceklerinde saklı..."
“Hiç mi dikkat etmedin buna?” “Benim yaralarım geç kapanır.” “Belli. İyileşmesi için zaman vermemişsin.” “Zaman her şeyi çözmez Timur.” “Doğru. çözmez ama en azından üzerini kapatır.”
Bizi telefonumuza bu kadar bağlı kılan ne? Arayana hemen o an cevap vermezsek hayatımızın sonu gelecek gibi hissettiren?... Halbuki sürekli ulaşılabilir olmak korkunç bir kontrolcülüğü getiriyor beraberinde . Bir de yorgunluğu tabii. Sözgelimi ailemizden birisi aradığında yanıtlayamazsak yahut aramamız yanıtsız kalır da bir süre dönüş olmazsa bize, en korkunç senaryolar beliriyor zihnimizde. Yalnızca evlerde telefonların bağlı olduğu, sokağa çıktığımızda iletişimi kopardığımız o zamanlar bir hayal sanki. Şimdi diyeceksiniz ki bana, eskiden böyle kötücül değildi dünya. Eskiden azıcık geç kalsa beklediğimiz, gözümüz sokağa düşmüyordu hemen. Olabilecek olanın en korkuncu gelmiyordu aklımıza. Trafiğe takılmıştır, diyerek devam ediyorduk işimize. Doğru. Haklısınız. Fakat düşündük mü hiç, kötüyü ve kötülüğü bu kadar hızla yaygınlaştıran ne? Biz aynı bizsek eğer.
Reklam
İnsanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır. Ve yalnızlığı küçük düşürense bağımlılıklardır. Aşklar, alkol, nikotin, ahlakî değerler, uyuşturucular... Hepsi de birer pranga olabilir her an, insanın ayağına. Zevk veren prangalar. Ortak özellikleri, varlıklarının verdikleri zevkin uzun bir süre sonra hissedilememesi, yokluklarının ise derhal kalpte bir ağrı yaratmasıdır. Bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. Ne bir varış noktası, ne de bir ilerleme vardır hayatında. Herkes ilk başladığı yerde, midesi kaldırana kadar döner durur... İnsanın kendiyle mücadelesi, bağımlılıklarını yok etmesiyle başlar. Yıllarca uğraştım hepsinden vazgeçmek için. Yıllarca teker teker vücudumu ve beynimi kaplayan bu kabukları soydum. Ama her erken koparılmış kabuk gibi izleri kaldı zihnimde. İnsanı hayvan yapan bağımlılıklardan tamamen kurtulmanın tek yolunun ölmek olduğunu geç de olsa anladım.
Kasabanın yerlisi olmayan hiç kimse asla gece geç vakitte dışarıda kalmazdı çünkü bunu yapmanın akıllıca olmadığı kanısı yaygındı. Hem sokaklar karanlık ve ürkütücü olurdu.
masanın üzerinde bir sürü eşya gelmeyişine uluyor etrafta, geç saatlerde hayaletler ve insanlar birbirlerine karışmış alayına kırgınım eşyalar hayaletler insanlar ayıp ettiler bana beni kırıp içimde ne var diye baktılar!
Bir bakmışın ölmüşüm sen de geç kalmışın...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.