Tess Gerrıtsen-Dinle Beni
Bu zamana kadar neden ben geç kaldim okumak için ?Niye bu kadar çabuk bitti dediğim bir kitap oldu.Polisiye gerilim kitaplarında katili tahmin ediyorsunu ama bambaşka olaylar zinciri sizi bambaşka yere götürüyor ve herşey tepetaklak oluyor.
Kitabımız bir hemşirenin öldürülmesi ile başlıyor.Olaylar zinciride bu şekilde başlamış oluyor.Soluksuz okudum diyebilirim devamida gelecek Tess kitap okumalarının...
.
Kitap üzerine
Merhaba. Öncelikle okuyacak olan okurlara iyi okumalar dilerim.
Kitap iki bölümden oluşuyor. Kitabın bir yüzü babanın kaleme aldığı, diğer kısım ise babanın kızına ait. Öyküler ve 3-4 şiir olarak kitap haline getirilmiş.
Ben babaya ait olan kısımda öykülerden hoşnut kaldım. Babanın şiirleri de benim şiir anlayış tarzıma yakın olmasından dolayı keyif verici geldi. Babanın kızı kısmında ise bazı öykülerde yer yer kopukluk yaşadım. Bunun zatıalimin öyküleri biraz da olsa hazmedemeyişinden kaynaklı olabileceğini varsayıyorum. Babanın kızına ait şiirlerde ise eskilerden bahsedildi. Tebessüm ettiren ve ardından geç kaldık ey sevgili zatıalim dedirten düşüncelere daldım.
Kitap bir baba kızın dünyaya bıraktığı naçizane çalışmadan ibaret. Kıskanmadım desem yalan olur.
Yer yer kopukluk yaşamama karşın okumaktan keyif aldım. Okumanızı öneririm. Saygılarımla.
Kader Hep Erken Zaman Hep Geç
Kitabı okurken aklıma Zarifoğlu'nun "Kader Hep Erken Zaman Hep Geç" şiiri geldi:
"Zorluklar
Daha çocuktun
Elini uzatsan
Dokunsan bozulmazdı hayaller
Büyüdün ki yalanlar gayyalar
İnsan
Kader
Yayını kurmuş telaşsız şaşmaz avcın."
Ne bulacağımı bildiğim hâlde okudum. Tamamen karakterin yerine kendinizi koymayı ve okurken
Nasıl bu kadar geç kaldım dediğim, bir solukta okuduğum, herkese önerdiğim kitap. Bu kitap geç kalmadan okunmalı. Harika bir yol gösterici ve yaşanan ve tanımlanamayan bir çok olayı aydınlatıcı bir kitap. Tavsiye etmeye devam edeceğim. The Secret kitabı gibiydi. Düşüncelerin, ağzımızdan çıkan her bir sözün aslında enerjisinin olduğunu anlatıyor. Verdiği örneklerle de bunu pekiştiriyor. İncelememi okuyorsanız almanıza dair bir işaret
yer yer güldüm yer yer duygulandım ve sonu beni mahvetti özellikle şunları okuyunca ağladım.
"Yapayanlış örülmüş bir hırka giymişim yıllardır, onunla ısınmaya çalışmışım gibi hissediyorum kendimi. Babam anlattıklarıyla o hırkanın bütün ilmeklerini söktü. Eline yumağı dolayıp yavaş yavaş söktü üstümdeki hırkayı, çırılçıplak kaldım".
" "Mürüvvet senin annen değildi." Bu cümleyi bana neden bu kadar geç söylediniz? Bilseydim, gerçek annemi gidip arar mıydım bilmiyorum. Babama kızar mıydım? Emin Abime yahut Ekrem'e olan sevgimde bir değişiklik olur muydu bilmiyorum. Ama hiç değilse, hiç değilse, olmayan annemden analık dilenmeye çalışmazdım senelerce."
Şermin Yaşarı okumaya deprem sürecinde başlamıştım O nedenle kalemine yabancı değilim gene şaşırtmadı her bir karakter ilmek ilmek işlenmişti o nedenle her bir karakterde ayri bir muhasebe yaptim.
Sevdim mi evet ama emin,hülya,ekrem ve sevgi'ye ne olduğunu merak ettim. O nedenle bana eksik geldi.
Her zaman şimdinin kıyısındadır ölüm.
SPOİLER İÇERİR!
Sanırım senenin ilk incelemesini bu seriyle yapıyorum. Biraz paslandım ama bu seri bence incelemeyi hak etti.
İlk kitabın daha ilk bölümünden seriyi çok seveceğimi biliyordum. 6 yaşında küçük Fitz'in bırakıldığı kalede başlayan öykümüz bence çok güzel dallanıp budaklandı. İlk kitapta oluşan Fitz ve Burrich bağının her
