Ne yaş günü, ne yılbaşı, ne de başka bir gün değil; sadece kurban bayramıdır, insana yaşlandığını hissettiren:
Artık çocuklar tarafından çalınan kapı senin olunca, elini uzattığın çocuk öpmeye kalkınca, sana birşey ifade etmeyen 20 ₺'nin bir çocuğu nasıl sevindirdiğini görünce hülasa yaşattıklarını yaşayınca...
Hele de aynı bayram sofrasında toplandığın ailenle tekrar bir arada olabilmenin aylar öncesinden planlanması gerekiyorsa, akrabalara yapılan bayram aramaları senin tarafından başlatılıp sonra telefon diğer aile fertlerine geçiyor ve telefonu almak istemeyen evladına parlayan gözler sana aitse, bayram namazında evlatlarıyla gelen bir baba gördüğünde hüzünleniyorsan, namazdan gelince gözünde canlanan kapıyı açan annenin hayali seni duygulandırıyorsa, cümbür cemaat akraba ve dostlarla kesilen kurbanın başında yediğin kavurmanın ve içtiğin çayın tadını bir daha almadıysan, hele de bayram günü ilk elini öptüğün kişiler ile artık ya telefon ile ya da mezar taşına bakarak bayramlaşıyorsan anlıyorsun yaşlandığını.
Son sürat giden hayatta hiçbir şeye geç kalmayın, her zaman genç kalın. Herkesi ayrı ayrı öpüyorum, hayırlı bayramlar..