Anlatılan ne kadar doğru, ne kadar güzel olursa olsun, Can kulağı ile dinlenmesi için, anlatıcının elinin de, sesinin de, yüreğinin de titremesi gerekir.
Çıplak Ayaklıydı Gece ; farklı farklı dokuz öykü'den oluşan kitabımızda 1980 darbesi zamanları yaşananları bir solcu-devrimci bakış açısıyla bizlere anlatırken insanların duygularının yoğunluğu ve bizi duyguların yoğunluğuna sürüklemesi, insanlara yapılan akıl almaz muameleleri okurken yüreğinizi titretecek, yaşanılan korkuları iliklerinize kadar hissedeceğiniz , ayakları çıplak, taşların toprakların üzerinde canı yana yana doğacak günü arayan kahramanlarıyla birlikte bizim de bu soğuk evrende heyecanlı bir yolculuk yapmamızı sağlıyor.
Keyili okumalar.
Bütün çalımı üstünde gibiydi bu gece. Hem sözleriyle, hem de davranışlarıyla çevredekilerin hayranlığını kazanmakla kalmayıp afallatarak başlarını da döndürmek niyetinde olduğu belliydi. Zekâsı, nükteleri, cüretiyle göz kamaştırmaya karar vermişti.
Rasûlullah Efendimiz ﷺ şöyle buyurdu:
“Korkan kimse, geceleyin yol alır. Gece yol alan kimse de varacağı yere ulaşır. İyi biliniz ki, Allah’ın metâı çok pahalıdır. İyi biliniz ki, Allah’ın metâı cennettir.”
(Tirmizî, Kıyamat 18)
Timofte, “Samsunspor'da geçirdiğim yıllarda unutulmaz maçlarımız oldu. Ligdeki maçlar, Türkiye kupasındaki maçlar, Balkan kupasındaki maçlar… Balkan Kupası’nı kazanmıştık ve finale kadar geldiğimiz İnter Toto Kupası serüvenimiz vardı. Çok fazla. Ama bence en özeli kupada Trabzonspor’u deplasmanda 2-1 yenip elediğimiz maçın sonrasıydı. O maçtan sonra gece yarısı birçok taraftar şehir girişinden kilometrelerce uzaklıkta bizi karşılamıştı ve tesislere kadar eşlik etmişti. Tesislere geldiğimizde ise binlerce coşkulu taraftar bizi bekliyordu.” diyordu.
Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldim, susuz kaldim,
Hayin, karanlikti gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz uykusuz kaldim,
Terketmedi sevdan beni...