Ben de kitabımı yarım bıraktım ;(
Bırak zorlama... Yarım kalması gereken her şey yarım kalsın. Bazı şeyler yarım yaşanır. Her şeyi tamamlamaz hayat. Bazen, gece vakti güzel bir rüya görürsün. Ardından birden uyanır ve bir daha uyuyamazsın. Çünkü bilirsin, uyusan da yarım kalan rüyanı asla tamamlayamazsın! Rüya gibidir işte yaşamak. Bırak! Yarım kalması gereken yarım kalsın...! Can YÜCEL
Can Yücel
Can Yücel
Daha az seviyorum seni
Artık daha az seviyorum seni. Unutur gibi ölür gibi daha az. Yeniden ödetiyorum kendime Onca aşkın öğretemediğini. Kolay değildi. Yalnızca sevgilimi değil. evladımı da kaybettim ben. Kaç acı birden imtihan etti beni.. Bir tek gece vardır insanın hayatında. Ömür boyu sürer nöbeti. Bu da öyleydi. İyi ol. Sağ ol. Uzak ol. Ama bir daha görme beni. Donnie Brasco #GeceyeBirNot #Leyla #Şevbaş #İyigeceler #Goodnight
Reklam
Her neyse..
Türkiye’de İstanbul ne ise, İstanbul’da gece ne ise Gecede yürümek ne ise Yürürken düşünmek ne ise Seni unutamamacasına düşünmek ne ise Unutamamanın anlamı ne ise Seni sevmek ne ise Saklayayım mı yok söyleyeyim derken Birden aşka düşmek ne ise Her neyse.
TARIK TUFAN SÖYLEŞİSİ! / ÂŞIKLARA YER YOK
Tarık Tufan
Tarık Tufan
ile
Âşıklara Yer Yok
Âşıklara Yer Yok
kitabı üzerine yapacağımız söyleşi
Ali Bektaş
Ali Bektaş
moderatörlüğünde 25 Haziran Salı günü saat 21.00'de Google Meet üzerinden yapılacaktır. "Kim bilir, belki de cehennem insanın kendini bağışlayamamasıdır." "Aşk sandığımız bağlılıklar, gerçekten bizi kendine tutsak eden
Vermek değil almak dünyasına hoş geldiniz, veya hoş gelmediniz! Sevgi istiyorum, merhamet istiyorum, insanlık istiyorum, cömertlik istiyorum, dürüstlük istiyorum, (bunu eklemezsem olmaz) 'helal süt emmiş bey- hanım istiyorum, sarayıma klima, altıma taht istiyorum vs vs.. sabaha kadar sayabilirim istenilen, beklenen şeyleri. Hepimiz fazlasıyla beklentiler içindeyiz, sürekli almak peşindeyiz; vermek, fedakarlık göstermek, elini taşın altına koymak, iyi insan olmayı başkalarından değil de önce kendinden beklemek gibi girişim ve düşüncelerimiz yok maalesef. Bilmiyorum gece saat 3 ve ben birden bunu düşündüm. Okumak zorunda değilsiniz. Burası benim en özgür alanım diye bir slogan atayım da gideyim
Ahh hadsiz şükürler olsun...
Bir zaman elîm bir esaretimde, insanlardan tevahhuş edip Barla Yaylasında Çam Dağı'nın tepesinde yalnız kaldım. Yalnızlıkta bir nur arıyordum. Bir gece, o yüksek tepenin başındaki yüksek bir çam ağacının üstündeki üstü açık odacıkta idim. Üç dört gurbeti birbiri içinde ihtiyarlık bana ihtar etti. Altıncı Mektub'da izah edildiği gibi; o gece ıssız, sessiz, yalnız ağaçların hışırtılarından ve hemhemelerinden gelen hazîn bir sadâ, bir ses rikkatime, ihtiyarlığıma, gurbetime ziyade dokundu. İhtiyarlık bana ihtar etti ki; gündüz nasıl şu siyah bir kabre tebeddül etti, dünya siyah kefenini giydi, öyle de; senin ömrünün gündüzü de geceye ve dünya gündüzü de berzah gecesine ve hayatın yazı dahi ölümün kış gecesine inkılab edeceğini kalbimin kulağına söyledi. Nefsim bilmecburiye dedi: Evet ben vatanımdan garib olduğum gibi, bu elli sene zarfındaki ömrümde zeval bulan sevdiklerimden ayrı düştüğümden ve arkalarında onlara ağlayarak kaldığımdan, bu vatan gurbetinden daha ziyade hazîn ve elîm bir gurbettir. Ve bu gece ve dağın garibane vaziyetindeki hazîn gurbetten daha ziyade hazîn ve elîm bir gurbete yakınlaşıyorum ki, bütün dünyadan birden müfarakat zamanı yakınlaştığını ihtiyarlık bana haber veriyor. Bu gurbet gurbet içinde ve bu hüzün hüzün içindeki vaziyetten bir rica, bir nur aradım. Birden iman-ı billah imdada yetişti. Öyle bir ünsiyet verdi ki; bulunduğum muzaaf vahşet bin defa tezauf etse idi, yine o teselli kâfi gelirdi. (Lem'alar 228.sh - Risale-i Nur)
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.