''Seni kinyas en son fransa'da görmüştüm. Paris'te. Ama kayra, seni en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum. Neyse, önemli değil. Çok zaman geçti sonuçta görüşmeyeli. Paris'ten ayrılmamı biliyorsunuz herhalde. Zaten çok fazla anlatılacak bir tarafı da yok. Neden bana verdiklerini hala anlayamadığım o bursla, şu an ismini yanlışlık yapmamak için
arkadaşlar linkli iletilere olan önyargınızdan dolayı bu güzelliği kaçırmanızı istemediğimden bir de burda paylaşıyorum: Merhaba! Bugün sizlere Aralık ayımı güzelleştiren bir servisten bahsetmek istiyorum. Öncelikle bırakayım da kendilerini tanıtsınlar: “Biryudumkitap.com, e-posta kutunuza her sabah 5 dakikada okuyabileceğiniz, en iyi hikaye ve
Reklam
İlk evladım Köksal 1969 yılında ikinci evladım Serdar 1971 üçüncü yavrum Hakan 1973 dördüncü oğlum da 1975 yılında dünyaya merhaba demişti. 13 Kasım Cumartesi 1976 gününden bir gün evvel Serdar'ın dişi çok ağrıyordu. Sabaha kadar ağlamış hiç yatmamıştı. En küçük oğlumu abisine (Köksal) bırakarak Serdar'ı dişçiye götürmeye karar verdik. Serdar
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Dün gece sahilde yürüdüm, sahil sayılmaz aslında kayalıklarda, sonra durdum, oturup güzelliği içime çektim. Denizi, gökyüzünü, kumu. Sonsuz bir huzur kapladı içimi. Sonra yine mucizevi bir şey oldu. Üç sincap üstüne oturduğum kayalıkların dibinden beni gördüler ve kayaya tırmanmaya başladılar. Kayada bana doğru tırmanırken taşların arasından bana bakan minik yüzlerini görebiliyordum. Sonunda kayayı tırmanıp ayaklarıma geldiler. Gözlerini yüzüme dikmişlerdi. ömrümde bu kadar güzel yüz görmedim -günahtan arınmış: Gökyüzü, deniz, soluksuz, her şey o gözlere sığmıştı. Sonunda ben kalktım ve onlar kaçıştılar, ama ben sonsuzluğu görmüştüm
ayet İstanbul Boğazından, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı.Hiçbir şey kalmadı geriye.Bir büyük boşluk kaldı geriye.Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara
Reklam
311 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.