Temür, Osmanlı ordusundaki Tatarları elde etmişti. Ülkeleri Osmanlı ülkesine eklenen Anadolu beğleri Temür ordusunda idiler. Bunlar Osmanlı ordusundaki erlerini Temür tarafına çekeceklerdi. Yıldırım'ırı oğulları da babalarından memnun değildiler. Temmuz sıcağında savaş başladığı zaman durum işte bu merkezde idi. Çağataylılar, oklarıyla
— Dostum, diye fısıldadı bana, zaman geçiyor ve hiç de lehime işlemiyor... Vicdanımda azaba yer yok, bu tür çekingenliklerden muafım, çok şükür!.. Bu dünyada zaten suçtan geçilmiyor... Saymakla bitmeyeceğini herkes anladı... Sorun devirdiğimiz çamlarda... Ve sanırım ben de onlardan bir tanesini devirdim... Hem de telafisi olmaz bir biçimde... —
Reklam
TOM BOMBADİL’İN EVİNDE
“Girin aziz konuklar!” dedi kadın ve konuştuğunu duyunca az önce şarkı söyleyen o berrak sesin onun sesi olduğunu anladılar. Odanın içine doğru birkaç tedirgin adım daha attılar ve bir yudum su dilenmek için bir kulübenin kapısını çalıp da karşılannda canlı çiçeklere bürünmüş genç ve zarif bir elf kraliçesi bulan köylüler misali, kendilerini garip
ATSIZ’IN HİKÂYELERİ: Hikâye, Atsız'ın sanatında en az yer bulan bölümdür. Ömrü boyunca sadece beş hikâye yazmıştır. Onların da dördünü 1931 yılında yayımlamıştır. 1941'de yazdığı beşinci hikâye ise Bozkurt dergisinin Temmuz 1941 tarihli 11. sayısında yayımlanmış, fakat bu sayıda dergi kapatılmıştır. Beşinci hikâye ancak 1966 yılında
"Dr. Seldon," diye söze girdi Chen, "İmparatorluk'un huzurunu bozuyorsunuz. Şu an galaksinin tüm yıldızları arasında yaşamakta olan katrilyonlarca insandan hiçbiri önümüzdeki yüzyılı göremeyecek. Neden kendimizi üç yüzyıl sonrasının olaylarıyla meşgul edelim ki?" "Ben bundan beş yıl sonra bile hayatta
Elleri yatağın baş ucuna bağlı halde zar zor hareket edebiliyordu, ancak hareket etmeye çok da fazla gerek- sinim duymuyordu, çünkü Clay, onun yeniden cennette olmasını garantilemişti. Julia ona doğru hareket etmeye başladı tekrar, o da ritme uydu ve bir süre sonra ina- nılmaz günahkâr bir senkronizasyonun içine girdiler. "Yine boşalacaksın," dedi Clay sert bir şekilde, kendisini desteklemek için ellerini yatağın üzerine koyduğunda, göğsü Julia'nın sırtına değdi. Clay, Ju- lia'yı tamamen kapladı ve Julia'nın bu konuda çok fazla yapabileceği bir şey yoktu. Herhangi bir şey yapmaya ihtiyacı da yoktu, çünkü bunların hepsi iç- güdüydü, doğaldı, bedenini adeta param parça ederek yayılan hazdı. Clay, onun bağlı bileklerini sıkıca tuttu, sanki ona sahipmiş gibi, iyice derinliklerine gidecek şekilde becerdi Julia'yı. Bu gece için ona sahipti de. Ve her ne kadar Julia sahip olunmaktan nefret etse de şu anda bundan çok zevk alıyordu, tadını çıkarıyordu bunun. Üzerindeki güçlü adamın; hazzın en ufak damlasını ve bedeninin her bir alanını kontrol edişinin hissi Julia'yı heyecan- landırıyordu. Ne kadar yüksek ses çıkardığının, Clay'in, onun içine sonuna kadar girdiğinde attığı hayvanımsı çığlıkların hayal meyal farkındaydı. Ama bir süre sonra Clay'in sürdüğü uçuruma, or- gazma gitmeye başladılar dörtnala. "Seni yeniden bo- şaltırken yastığı ısır," dedi Clay.Julia diğer tarafa uzanıp, ateşli zevk cümbüşünün içinde parçalanırken çığlıklarını yastıkla bastırdı. "Beni çok sert, çok fena boşaltıyorsun Julia. Gerçek- ten. Çok. Fena," dedi bir kez daha içine girerken.
Sayfa 188
Reklam
163 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.