Senin gözün açık, kalbin uyuyor; benim gözüm uyuyor, gönlüme kapı açılmış! Gönlün ayrı beş duygusu var, gönül duygusuna iki cihan da pencere. Sen, kendi zayıflığınla bana bakma.. sana gece çağı ama o gece, bana kuşluk vakti. Sana zindan, fakat o zindan bana bahçe gibi. Meşguliyetin ta kendisi bana istirahat hali. Senin ayağın balçıkta, bana balçık gül kesilmiş .. sana yas, bana düğün, dernek davul zurna !
"Gözüm nûru kardeşim Ahmed Efendi, Binlerce özlemle selâmlar ve hayır duâlardan sonra bildirmek ve anlatmak istediğim şey şudur: Benim cânım, ne hâl ve ne âlemdesin? Yani demek isterim ki insan dünyâda oldukça dert ve elemden kurtulamaz. Sen, o dert ve elemden cezâ ve korkuda mısın; yoksa sabr-l cemilde misin? Yâhûd dert içinde dermânı
Reklam
Ey, gönlün dışa vurduğu, ama gecenin gizlediği şey! Ey, rüyalarımdan gökyüzüne ağan müthiş güzel ruh; karın kat kat yorganı altında gizlenen sağlıklı tohumlar gibi, içimde derin uykularda olan şeyi uyandırdın sen, benim aç benliğime cennetteki çiçeklerin kokusunu taşıyan şen bir rüzgâr gibi geçtin içimden; ağacın yapraklarına dokunur gibi dokundun duyularıma ve onları canlandırdın, titrettin, hışırdattın soluğunla...
Sayfa 103
Hasanboğuldu
-O günden sonra Hasan'ın yüzü gülmemiş, rengi yerine gelmemiş. Gönlünü bir yerde eğlemez, ağzını açıp dünya kelamı eylemez olmuş. Pazarlara ayva, nar satmaya gider, ne alıp ne verdiğini bilmeden geri dönermiş. En sonunda bir gün dayanamamış; Edremit pazarı günü, akşam vakti Zeytinli'nin üst başında, Yüksekoba'ya giden yolun kıyısında
Rubailer
Ayna gibi olan şu gökyüzü, dönüp durdukça, aşkın gönlünden kan dalgaları coşup kabarmaktadır. Kan dalgaları, bir gün geliyor görünüyor, bir gün gelmiyor, görünmüyor. Fakat gönlün içindeki dalgalara gece ve gündüz sükûnet yoktur.
Sayfa 308Kitabı okudu
Aminler Yusufçuk kuşları olup, birbirleri için dua makamına duran iki gönlün pervazlarına konar. Kalp çiçeğine dokunmaya cesaret edemeyen kelebekler misali dillerde uçuşan aminlerden sonra Züleyha : "Ne güzel tevafuk", "Aynı gece bende dua etmiştim." Arif, kaylule uykusundan yeni uyanmış gibi dinç ve canlı bakışlarıyla Züleyhasına hayret ve hayranlıkla bakıp: "Evet gerçekten makbul dualardır durumları etkileyen. Belki de bu nikahımız, itikâfta bulunan ağabey ve kardeşlerin bana / bize yaptıkları hâlis niyetli duaları neticesinde kıyıldı, kim bilir?" Züleyha, gözlerinden yanaklarına süzülen mutluluk gözyaşlarını fark etmeden, dalgın dalgın hayanın yüze aksettiği kızarıklık ile Refik'inin gözlerine bakarak: —Belki de, "İtikafta kıyılan nikahtır" nikâhımız... "İtikafta kıyılan nikah" ... Velhamdülillahirabbilâlemin.
Reklam
91 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.