Maria
Birkaç yıl önce, geçmişe doğru yaptığım zaman yolculuğunun birinde Maria adında genç bir kadınla tanıştım ve ona âşık oldum. O da benim gibi bir zaman yolcusuydu. Zamanlar arasında dolaşarak güzelliğiyle, zekasıyla, parıltısıyla her dönemin sanatçılarına ilham verebilecek özel bir kadındı. Şimdi bulunduğum zamandan, geçmişte çizilmiş en güzel
Rose Yazıları
- Rose? --Efendiim. - ...(Uzun uzun bakmalar) --Söylesene ne oldu?
Reklam
Şadi Şirazi
Bir gece sevdiğim içeri girdi. Yerimden öyle bir fırlamışım ki elbisemin eteği mumu söndürdü. Güzelliği ile karanlığı dağıtan sevgilim sordu: ben gelince neden ışığı söndürdün? Dedim ki: güneş doğdu zannettim…
Şimdi, vakit geldi
Leyla dedi ki: "Ey kâmil varlık, ey günahsızlıkla, Allah'ın yakınlığını kazanan insan!" "Olgunluğunun ulaştığı dereceyi sınıyor, hâlinden haberdar olmak istiyordum;" Şimdi nasıl bir håle sahip olduğunu anladım. Bu, çok yüce bir mertebedir. Allah mübarek etsin!" "Aferin, doğrusu, tertemiz bir insanmışsın;
Evvelki gece, meyhaneden dönen sarhoşlar , mektebin kapısında durmuşlar, bunlardan birisi: "Ben duvardaki siyah taşa Gülbeşeker'in( calikuşu ) elini sürdüğünü gördüm. Allah hakkı için şu Hacer-i Esvedi takbil edelim" diye nutuk vermiş.
Çalıkuşu
Çalıkuşu
Reşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri Güntekin
********** Her gittiği yerde herkes nedense Feride 'ye aşık olup duruyor, kasabada, köyde adı çıkıyor , tüm erkekler Çalikuş' na lakap takıyor ve onu görmek için adeta sıraya giriyor. Ve ben bu konudan gerçekten çok sıkıldım artık. Bu kitap böyle olmamalıydı. Büyük hayal kırıklığı yaşıyorum şu an. Bitsin istiyorum kitap çünkü beklentimi karşılamadı. Yani biraz abartılmış Feride ' nin güzelliği romanda. Başka konu mu kalmadı diyorum kendi kendime... Mesela İstanbul 'dan kalkıp Anadolu' ya öğretmenlik yapmaya gidiyorsun ve sadece Feride ' nin güzelliğinden mi bahsedilmesi gerekiyor ! Her neyse çok fazla hosuma gitmedi... Başlarda çok iyiydi ama nedense sevemedim... Keyifli okumalar 1k ...🍂🌿
Artık Bahar ve Yaz aylarının gece güzelliği bitmez
Reklam
Gün bitti ve karanlık Gecenin kanatlarından düşer, Bir tüyün aşağıya doğru savrulması gibi Uçan bir kartaldan. Köyün ışıklarını görüyorum Yağmurun ve sisin içinden parıldıyor, Ve içimi bir hüzün kaplıyor Ruhumun karşı koyamadığı:
Anlarım gece vakti uykumu böldüğünde hangi dilden ibaret olduğunu o sihrin renklerini sağarım yüzüme güldüğünde -çocukluğum sînemde köşe bucak çığrışır çocukları kadardır güzelliği her şehrin her çocuk gözlerinde emîn bir şehir taşır..
Gökkandil
Gökkandil
Adnan Yücel
"Hangi şiire başlasam suskunum sana Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun Güneşte kavrulan bir kum tanesi Çatlayan dudaklarım oluyor her gece Yağmura suskun yaşamaya suskun Haykırabilsem Belki bir nehir köpürebilir sesimde Silinebilir kuraklığın bütün izleri Upuzun çöller vadileşebilir içimde Hangi güzelliği özlesem suskunum sana Yürek boşluğunda bir of kadar suskun Özlüyorum seni masmavi Koşuyorum sana bembeyaz Ve kahroluyorum bir anda kapkara Ah oluyorum Of oluyorum Ve susuyorum Oysa haykırabilsem Işık yumağı bir pınar olur soluğum."
Allah'ım duyan sensin.. Bilen sensin.. ve Sen her şeye gücü yetensin.
Ey Allah’ım Rahmetini umarım. Beni göz açıp kapatıncaya kadar da olsa nefsimle baş başa bırakma. Bütün işlerimi ıslah et. Senden başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur… Allah’ım eğer ki sevincime ve duamın kabulüne engel olacak bir günah işlemişsem O günahımı bağışla Allah’ım! Allah’ım eğer ki umduğum şey imkansızsa sen
Reklam
Her gece, kendine has bir güzelliği yeryüzüne doğurmakla yükümlü olur. Soğuk, yapılan iyilikleri kapatır. Ayaz yapılan iyiliklere lanet ettirir, ama her bir kader gece yazılır. Ve gece yaşanır. Linkteki hikayemden alıntıdır;wattpad.com/story/322386726...
*~●。。。Bazen bir umutla, acı bir hasretle içimin en derinlerine bakarım. Onca insan, onca ses, koku, acı, sevinç, öfke, heves, dokunuş... topuklardan kirpiklere insanı gökkuşağına çeviren tutkular, denizin kıpkırmızı olduğu bir akşam, güneşin gamzelerinde battığı bir kadın, ışıklı çarşıların pervanesi kalabalıklar, buğday başaklarından başka hiçbir şeyin nefes almadığı bir sonsuz düzlük, sokaklardan yıldızlara yürüyen binlerce gencin lekesiz güzelliği, bakmakla görmek arasında kaybolmuş bir kızın zülüfleri, "yıldızların tanrıyla konuştuğu" o sonsuz gece yolculukları, türküler türküler türküler, hep aynı musalla taşından kaldırılan yüzlerce çocuğun tomurcuk bedenleri, üniformayla boğulmuş zamanların kapalı yaraları, insanların birbirlerini ölene dek sevdiği kitaplar, yoksulluğun sinema kapılarında çiçek açan gözbebekleri... İnsan bütün hayatını sonunda yalnız kalmak için yaşıyor sanırım.
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya
Piramidin içinde bir gece...
ㅤㅤㅤㅤ Rotasız seyyah (Mehmet Genç) gece boyunca maya piramitlerinin içinde bakın neler yaşamış.. "ZİNDANA İNER GİBİ PİRAMİDE İNİYORUZ. Hostelde tanıştığım biri kadın üç arkadaşla beraber kafaya koyduk, Maya piramitlerinde bir gece geçireceğiz. Aralıksız her gün piramitlerin olduğu bölgeye gidiyoruz, giriyoruz içeri, dalıyoruz ormana doğru,
903 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.