TUĞRA (BEHEMEHÂL AŞK)/TARİHİ ROMAN
Behemehâl; Farsça-Arapça zarf, her hâlde, ne olursa olsun, ne yapıp yapıp, mutlaka.
Şebnem Pişkin’in romanı, Tuğra; 2.Abdülhamit dönemini, bazı tarihi olaylara yer vererek, tasavvufi bilgilerle süslenerek, içerisinde ilginç bir aşk hikâyesinin de olduğu, tarihi bir roman.
Roman antikacı Turan beyin dükkânın da
LOJMAN
Lojmanda oturmak ayrı bir yaşam tarzı. Herkesin kocasının aynı işi yaptığı bir aileler topluluğu bu. Çalışmayan kadınlar için standart bir hayat: Sabah aynı saatte, hatta aynı dakikada evinden çıkan üniformalı kocalar, pencereden kocalarının servis araçlarına binişini seyreden kadınlar, öğleye kadar ev işleri, öğleden sonra kadın
BİRKAÇ DELİ GÜVERCİN
Siyah belki aldatır içindeki beyazı
Talihin aynaları kırıyorsa, hüzündür
Sen yine anlamadın ne baharı, ne yazı
Beni cehennem kılan o esrarlı yüzündür
Sen küçük bir lalesin; avuçlarında nergis
Ben acının zehrine su katan hummalı dev
Gözlerinde isyanı damıtıyor kan ve sis
Gözlerimi yakıyor bu karayel, bu alev
Sen uzak bir nehirsin denizlere yabancı
Ben ruhumun çölüne göklerden su taşırım
Senin kalbinde kahra gülümseyen bir sancı
Ben kalbimi dağların derdiyle paylaşırım
Bilmem neyi aradım bir ömür kışlarında
Binbir gece yürüdüm hangi muamma için
Zümrüd-ü anka uçar senin bakışlarında
Benim rüyalarımda birkaç deli güvercin
Dikkat spoinler içerir!
Peyami Safa bu romanında bize kendi hayatından kesitler sunar. Otobiyografik bir roman olan Dokuzuncu Hariciye Koğuşu yazarın yedi yıldan beri çektiği dizindeki rahatsızlıktan ve bu hastalığın onda oluşturduğu bunalımdan bahseder. Ben eserlerin okunmadan önce yazarın da hayatının bilinmesinden yanayım. O zaman bu eseri