Bu kadının sevgisini göstermesinin tek yolu vardı. Sonrada keşfettim ki bizim buralardaki anaların hepsinin yolu aynıymış. Bu kadın seni yemekleriyle severdi. En sevdiğin yemeği yapar, peşinden diğer yemeklerini getirirdi. Daha yeni yaptığı bazlamayı ve böreği, tatlıları eline tutuşturuverirdi.
Hayatlarını mutfağa adayan kadınlar neslindendi o. Böyle kadınlar bayramları ve düğünleri aşk ziyafeti gibi yaşarlardı. Bu ziyafetlerde çoşkun kadınlıklarını ve şefkatlerini, ifadesini sadece yemekte bulan gizli bir sevgi açlığıyla bağışlarlardı.
Her gun bir çok sofra kurarlardı, terasa yemek için birçok kez oturulurdu. Sonra gece olunca uyumaya giderlerdi; asırlardır onlara miras kalan duygusal açlıkkimsenin dikkatini çekmezdi.Bu gerçeği çok yakın bir zaman önce fark etmiştim; hazır yiyeceklerle yaşayan ve tek ziyafeti bedeni olan bir kadını -muhtemelen o kadınlara vefamdan- sevemeyeceğimi anladığım gün.
Miles kardeşlerden Elliot’un hikayesini okuyoruz bu kitapta.Elliot,Miles Medya’nın Londra’daki şirketini yönetiyor.Sanat tutkunu ve evleneceği insanı peri masalıyla bulacağına inan dıştan sert ve kibirli ama içten içe romantik biri.Kate ise şirkette bilişim bölümünde çalışıyor.İşe girdiğinden beri patronu ile aralarındaki sürekli çatışma olmuş.7
Ayrılık vardı hep
Ay gece olunca pay eder ayrılığı
Ey güzelce yakalandığım
Mutlulukla sunulan
Bize bahşedilen armağan kılınan
Ayrılık sen ki
Aşkın ve sanatın
Durmadan doğumlar getiren anası
Hep orda gebe karınların dibinde içinde
Doğuma en yakın
Doğmadan gibi ve aralıksız doğarak
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
youtube.com/watch?v=01wdXVx...
Kabuk tutmaz kara sevda yarasıyla
Aşka olan diyetini ödemekten çekinmedi
Eski şehrin kadını gece olunca aşkın en saf
Düşüne sarılarak uykuya dalar gibi yapardı
Eski şehrin kadını, aşkı içinde yaşardı.
Hüzne sarılı bir şarkı, onunda kalbindeydi
Radyoda aşk esriği hüzne sarılı bir şarkı çalsa
Yağmurlu