Sık sık yokladığım her birinden hayatımda bir iz bulduğum ve herkeste yankı uyandırabileceğini düşündüğüm şiirler; *Penye ve Hakikat / Osman Konuk *Seksapel Seksen Papel / Murat Menteş *1948 Yazına Güzelleme / Ergin Günçe *Ofelya / Arthur Rimbaud *Mor Külhani / Ece Ayhan *Salihat-ı Nisvandan Saffet Hanımefendiye / Turgut Uyar *Kafiye / Necip
Acının Şarkısı
benliğimde fakat bir o kadar da benden ayrı benliğimlesin ama bakışların hedefsiz benim için konuşacak yol kalmamış sen ise başkasıyla sıcak sohbetlere oturmuşsun kedere boğulmuş kalbim göğsümde hem seninle hem sensiz tereddütle çarpıyor yazıklar olsun benden habersiz verdiğin bu diyardan seni göçürecek nefese bir gölge gibi
Reklam
“Senin korkacak bir şeyin yok. Sen gece vakti bile köşe bucak gözü kapalı gezebilirsin, bu kuyuya asla düşmezsin. Senin yanındayken benim de korkacak bir şeyim yok. – Gerçekten mi? – Gerçekten.”
Hikâyelerde tanrıların, istedikleri takdirde ayın hareketlerini geciktirme, tek bir geceyi bir sürü gecenin uzunluğuna denk gelecek şekilde dokuma güçleri vardır. İşte bu gece de öyle, bitmek bilmeyen saatler ihsan edilmiş bir geceydi.
Sayfa 138Kitabı okudu
PROGRESİF PARADOKS
Her şeyin bir zamanı varmış, vakitsiz çiçek açmazmış. Açan çiçek de çelengin, sevgiliye giden buketin altına aranjman olurmuş. Benim de hayatımın aranjmanı hem progresif hem de paradokstur, rocksal açıdan -ben de biliyorum -sal eki böyle kullanılmaz esasında -al'dır zaten ama benim yazım, benim keyfim-. Yiten günün ardından saatler yani
Gece, incecik bir hilal şeklinde küçüldü de küçüldü. Gözlerimi kapattığımda bile onu görebilecek kadar uzun süre baktım aya, sonunda sarımsı hilal gözkapaklarımın karanlığına parlak bir leke gibi dağlandı. (...) Ay tanrıçamızın sihirli güçleri vardır, ölülere sözü geçer. İstediği takdirde rüyaları engelleyebilirdi.
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.