Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KÜRK MANTOLU MADONNA [ ALINTILAR ]
“ Nedense hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendilerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz. “ “ İnsanları, kendi cinslerinden biri
İş Bankası Kültür Yayınları, Maria Puder ve RaifKitabı okudu
Bir erkeğin gönlünden, hiç farkına varmadan gelip geçen şeyleri bir genç kız inanılmaz bir çabuklukla yakalar; gözleri, onların peşine takılır, geçerken çizdikleri yol, hafızalarında silinmez izler bırakır. Erkeğe gerçeklerin apaçık gösterilmesi gereken yerde, kadına hafif bir rüzgâr, işitilmez bir hava ürpermesi yeter.
Reklam
bir gün geleceğim ve bir haber getireceğim damarlara ışık saçacağım ve sesleneceğim içerden: ey sepetleri uykuyla dolu olanlar! elma getirdim, elma ...kızıl güneş.
Tut bir kayan yıldızı, Adamotu kökünden olan bir çocuk getir, Söyle tüm o geçen yıllar nerede kaldı, Şeytanın toynağını kim yardı? Öğret bana denizkızlarının şarkısını dinlemeyi, Kıskançlığın iğnesinden uzak durmayı, Ve bul Hangi rüzgarla Belirir dürüst bir zihin Şayet doğduysan tuhaflıklar görmeye, Gözden saklananları, Sür atını on bin gün ve gece, İhtiyarlık yağdırıncaya dek akları. Dönünce de bana söyle Hangi tuhaf harikalar çarptı gözlerine Ve yemin et bana Rastlamadığına Vefalı güzel bir kadına..
bir mitokondriyal DNA parçasının(hepimizin hücrelerinde taşıdığı, anadan kıza geçen genetik kodlamanın) izi sürüldüğünde ortak bir ataya, 150.000 yıl önce yaşamış Afrikalı bir kadına dayandığı anlaşılmıştır... bu olguların izini sürebildigimiz ölçüde şunu söyleyebiliriz: önce Adem değil, Havva var olmuştur.
Bir erkeğin gönlünden, hiç farkına varmadan gelip geçen şeyleri bir genç kız inanılmaz bir çabuklukla yakalar; gözleri, onların peşine takılır, geçerken çizdikleri yol, hafızalarında silinmez izler bırakır. Erkeğe gerçeklerin apaçık gösterilmesi gereken yerde, kadına hafif bir rüzgar, işitilmez bir hava ürpermesi yeter.
Reklam
Kadının hafifi var da erkeğin olmaz mı? Karısı yanındayken başka kadınlara bakan, tek başına yürürken yanından geçen kadına dönüp bir de arkadan bakan yok mu? Bunlar hafiflik sayılmaz ama kadın dönüp bir erkeğe baktığında hafiflik olur. Çünkü erkeğin meşrebi, çok eşlilik merkezli.
Dr. Adnan Bütün kabine toplantılarında bulunmaya mecbur oluyor, bundan başka da Mustafa Kemal Paşa’nın çağırdığı hususî toplantılara gidiyordu. Bu günlerde, nadiren gece yarısından önce gelir, bazan da sabahın beşlerine kadar dışarıda kalırdı. Mustafa Kemal Paşa’nın anormal denilecek bir enerjisi olduğu için, sabahleyin uyurdu. Fakat, Dr. Adnan
Kadın..
Hayatın sürekli kendisini yenileyen o sonsuz mucizelerinden birine yakın hissetti kendisini; bu mucize, çocukların kadınlardaki iyiliği, şefkati, fedakarlığı ortaya çıkarması ve sonrasında bu duyguların kadınlardan çocuklarına geçmesiydi; kadından çocuğa, çocuktan tekrar kadına geçen, hiç kesilmeyen, sürekli devam eden bir döngü; böylece kadın kendi çocukluğunu asla kaybetmiyor, aksine iki kez yaşıyordu, hem kendi içinde hem de karşılaştığı her insanda yaşıyordu.
Sayfa 41
Bir zamanlar bir üstat varmış. İnsanlar konuşmasını dinlemek için toplanmış. Söyledikleri harikulade imiş, sevgi sözcükleri ona kulak veren herkesin ta yüreğine işlemiş. Kalabalığın arasında bir adam, Üstadın ağzından çıkan her sözcüğü dinlemiş. Gönlü yüce olduğu kadar alçakgönüllüymüş de. Üstadın sözleri bu adamı öylesine derinden etkilemiş ki
Sayfa 13
Reklam
Reformist feministlerin (burjuvalar) feminizme verdiği zarar
Reformist feministlerin, özgürlüğü yalnızca kadınların güçlü ataer­kil erkekler gibi olma hakkı edinmesi olarak görmesi ne kadar yanlışsa (sınıf ayrıcalığına sahip feminist kadınlar hiçbir zaman yoksul ve işçi sınıfı erkekler gibi yaşamak istediklerini öne sürme­diler), özgürleşmiş erkeğin karşı cinsin kıyafetlerini giymiş bir kadına dönüşeceğini sanmak da konuyu o kadar basite indirgemek demekti. Yine de ana akım feminist düşüncenin erkeklere sunduğu özgürlük modeli buydu. Erkeklerin güçle ve başkalarını geçindir­mekle ilgili fikirlere tutunmaları bekleniyordu. Bunlar ataerkil düşüncenin parçasıydı. Aynı zamanda da hakimiyet kurmaya yap­tıkları yatırımı bırakıp duygusal gelişime yatırım yapmaları bekle­niyordu. Bu feminist erkeklik vizyonu o kadar çelişkiliydi ki ger­çekleşmesi imkansızdı. Bu durumda değişimi dert eden, değişime açık erkeklerin genelde vazgeçerek, gayet sorunlu buldukları ata­erkil erkekliğe dönmesine şaşırmamak gerekir. Erkeklerin kurtulu­şuyla ilgili feminist görüşü sahiplenen bazı erkeklerin eline geçen tek şey, pek az sayıda kadının bu dönüşüme saygı duyduğunu öğrenmek oldu.
Sayfa 120 - Bgst Yayınları, 2.Basım, Haziran 2021.
Bir erkeğin gönlünden, hiç farkına varmadan gelip geçen şeyleri bir genç kız inanılmaz bir çabuklukla yakalar; gözleri, onların peşine takılır, geçerken çizdikleri yol, hafızalarında silinmez izler bırakır. Erkeğe gerçeklerin apaçık gösterilmesi gereken yerde, kadına hafif bir rüzgâr, işitilmez bir hava ürpermesi yeter.
Sayfa 278Kitabı okudu
Ünlü bir heykeltıraş güzel bir kadına aşkını ilan etmiştir. Fakat reddedilen heykeltıraş bunun sebebini saçlarının beyaz oluşuna bağlayarak gidip onları siyaha boyatır. Ertesi gün tekrar aşkını ilan etmek için güzel kadının karşısına çıktığında hiç beklemediği bir cevap alır: "Budala! Sen de baban gibi kovulmaya geldin galiba!"
Elma YayıneviKitabı okudu
CEVHERÎ'DEN ACAYİP BİR HİKÂYE...
- "Kendisinin anlattığına göre, bir gün evinin ekmeklik hamurunu alarak fırına girer. Cenabet olduğunu bilmektedir; hamuru fırına bırakır. Nil nehrine yıkanmaya gider, yıkanmak için suya girer, bu esnada uyuyan ve rüyâ gören bir insan gibi, kendini Bağdat'da görür. Orada bir kadınla evlenerek altı sene birlikte yaşar, ondan sayısını bilmediği birkaç çocuğu olur. Böylelikle daha su içinde iken nefsini dönmeye zorlar, yıkanır, kurulanır ve elbiselerini giyerek fırına gider; henüz fırından çıkan sıcak ekmeklerini alarak evine döner ve ailesine başından geçen olayı anlatır. Bir ay sonra, bir dalgınlık ânında suda yıkanırken gördüğü kadın gelir, evini sorar ve onunla buluşur. Cevherî, kadını ve çocuklarını inkâr etmeden tanır; ve ailesi bu kadına, "bu adamla ne vakit evlendin?" diye sorunca, o da "altı sene evvel evlendim ve beraber yaşadık, bunlarda benden olan çocuklarıdır" der. İşte bu hakikat olmuş hikâyede, hayâlde görülen bir olay histe yaşanıyor ve çıkmış oluyor."
Sayfa 85 - 87 5.Levha, Bir Adam Yaratmak, -Ergün Bey ve Rüya- İBDA YayınlarıKitabı okudu
Churchill, Avam Kamarası'nda konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili olan Lady Astor, Churchill'e kızgın bir şekilde şöyle seslenir: "Eğer eşiniz olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım!" Churchill oldukça sakin, kadına döner ve "Hanımefendi, eğer eşim siz olsaydınız" der, "O kahveyi seve seve içerdim".
Elma YayıneviKitabı okudu
1.224 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.