Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ALLAH BİLİR SEN DE BİL OLUR MU?
Sana demiștim en başından Uzun zamandır yalnızım ruhum öldü benim Ruhsuzlaștım Heyecanını kaybetti kalbim aşka karşı Duyarsızlaștım Ama sevdim seni Allah bilir Sen bilmezsin “O” bilir…
Efsane
“Bekler o kız akşamları yaslı bir yalnızlık içinde; mutluluk özler. Yuva kurmuş gözlerinde kaygı: dönmeyen sevgiliyi gözler. Karanlık rüzgârdı, gecenin birinde büyü yaptı, kız şimdi bir fener. Mutludurlar fener alevlerinde seviyorum seni! diye fısıldayan kişiler.”
Behçet Necatigil
Behçet Necatigil
Reklam
.. ay ışığı gecenin şekil değiştirmiş acılarını parıl parıl aydınlatıyordu; bulutların dağıldığı yüreğimde hüzün doğmuştu. ____
Yağmurlu Ankara sabahından günaydın
Yağmur çiseliyor, korkarak yavaş sesle bir ihanet konuşması gibi. Yağmur çiseliyor, beyaz ve çıplak mürted ayaklarının ıslak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi. Yağmur çiseliyor, Serezin esnaf çarşısında, bir bakırcı dükkanının karşısında Bedreddinim bir ağaca asılı. Yağmur çiseliyor. Gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir. Ve yağmurda ıslanan yapraksız bir dalda sallanan şeyhimin çırılçıplak etidir. Yağmur çiseliyor. Serez çarşısı dilsiz, Serez çarşısı kör. Havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü. Yağmur çiseliyor. NAZIM HİKMET RAN
Ağlamadan dillerim dolaşmadan yumruğum çözülmeden gecenin karşısında şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı üzerime yüreğimden başka muska takmadan konuşmak istiyorum.
İsmet Özel
İsmet Özel
Gecenin sessizliğini dinlemeli insan çok şey anlatıyor insana...
Reklam
Sakatlara ve körlere pek acır insanlar, pek, hatta bu iş için özel olarak yedek şefkat bile bulundururlar. Pek çok defalar gayet iyi hissetmiştim onu, o yedek şefkati. Gani ganidir. Kimse aksini iddia edemez. Gelgelelim, insanların bu kadar berbat olmaya devam etmeleri pek hazindir, onca yedek şefkat varken. Bir türlü açığa çıkaramazlar onu, nedense. İçlerine atarlar, içlerinde tutarlar, hiçbir işlerine yaramaz. Şefkatten geberip giderler, içten içe.
Sayfa 435Kitabı okudu
Öte yandan, zamanın yolunda zınk diye durabilmek için gerekli bilgelik gücüne henüz erişebilmiş de değildik, kaldı ki durmasını bilseydik dahi ta gençliğimizden beri bize hep hükmeden ve hayran olduğumuz o ilerleme çılgınlığı olmadan ne yapacağımızı da bilemezdik. Zaten artık onunla, yani gençliğimizle eskisi kadar gurur duyamıyorduk, gelgelelim henüz herkesin önünde itiraf edemiyorduk gençliğin belki de sadece bundan, bir an önce yaşlanma hevesinden ibaret olduğunu.
Sayfa 321Kitabı okudu
Bir akşam ışıkların daglara güldüğünü Bir akşam bulutların seyre döküldüğünü Görürsün, hasretiyle sabah ezgilerinin Bir akşam gözlerin ufka dalar pek derin Kuşlar öter, uçuşur, yeşil dallara konar Umutlar yaprak yaprak alevlenirde yanar Son mutluluk sesleri dökülür dudaklardan İnsanlar gölge gibi çekilir sokaklardan Rüzgar okşamaktayken bir anne gibi tenini Gecenin kolları sessizce yakalar seni Anlarsın gözlerinin dolup boşaldığını Anlarsın yalnızlığı ve yanlız kaldığını...
Sayfa 25 - Timaş Yayınları 26. BaskıKitabı okudu
“Uykusuz geçen her gecenin bir öznesi vardır.”
Deniz Kılıç
Deniz Kılıç
Reklam
Bir Takım İnsanlar
Onlar mutluluklara düşmandır. Karanlıkta gözleri daha iyi gören yarasalar gibi, mutlak bir gecenin olmasını beklerler. Bizi de şaşırtmak istiyorlar. Yorgunum, fakat her şeyi seziyorum.
Sayfa 248Kitabı okudu
ESİR, YORGUN, YALNIZ, YERLİ VE ONURLU BİR ADAM: KEMAL TAHİR
Türk düşün ve yazın hayatının seçkin isimlerinden olan Kemal Tahir, 15 Nisan tarihinde İstanbul Vezneciler semtinde, İsmail Kemalettin adıyla dünyaya geldi. Kimliğinde 13 Mart olarak görünen doğum tarihi, 1917 yılında yapılan takvim değişikliğinden kaynaklanan bir yanlışlığın sonucudur. Babası 2. Abdülhamit'in hünkar yaverlerinden ve baş
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.