Dostoyevski kumar alışkanlığından ötürü aşırı derecede borçlanmıştır. O sırada ortaya Stellovski adında bir yayıncı çıkar. Dostoyevski’ye şunları söyler: “Bak senin bütün borçlarını kapatacağım. Sana iki yıl yetecek kadar da para vereceğim. Fakat bir sözleşme imzalaman gerek.
Senden bir kısa roman istiyorum. Bu kısa romanı bana bu sözleşmeyi
Gecenin ilerleyen saatlerinde sahilde bir sandala sırtını verip oturuyorsun. Sıcak kumlar üzerinde, önünde hırçın bir deniz, yanında sevdiğin kadın ve üzerinde yıldız dolu gökyüzü.. Sabah rüyadan uyanırsın...
sessizliğin gürültüsünde okumak
Kitap okumakta en çok zorlandığım an, gecenin ilerleyen saatlerinde uykunun insanları yarı ölüye çevirdiği ve ölüm sessizliğinin sis gibi etrafı kapladığı andır. Sessizlik dediğime bakmayın, sessizliğin gürültüsü o kadar fazlaki o sessizliğin gürültüsüyle savaşabilecek tek şey kafamın içinden birbiri ardına geçen düşüncelerdir. Bu savaşın bir kazananı olsaydı şayet, buna katlanamazdım. Ya o sessizliğin muazzam tınlaması kulak zarımı delip geçer yada beynimin içinde davul çalan düşünceler odak kabiliyetimi elimden alırdı. İnsanlar yataklarıyla olan rutin randevularına iştirak ettikleri, hayvanların gürültü yapmak için seheri beklediği, birde rüzgarın bu ritüele uymak için pusuya yattığı günlerde, ben sessizliğin gürültüsü ile kafamdan geçen düşüncelerin şamatasının savaşının galibi olmamasını umuyorum. Okumam bittiği zaman telefonu elime alıp bu gürültülü savaşı bitiriyor ve telefondan çıkan seslerin sessizliği içerisinde uykuya teslim oluyorum.
Nihat Hatipoğlu
Peygamberimiz (s.a.v.)'in cenazesi ve gömülmesi nasıl oldu?
Hz. Peygamber (s.a.v.) 632 yılı Rebiul Evvel ayında pazartesi günü öğleye doğru vefat etti. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kısa bir hastalık evresinden sonra vefat etmesi Medine'de derin bir iz bıraktı. Peygamberimiz (s.a.v.)'in mescidi binlerce kişi ile doldu. İnsanlar
....Küçük bir Rus çocuğu olan Ivan, Sovyet komünizminin temel ilkelerini kavramakta büyük güçlük çekiyor. Birkaç saatlik eğitimden sonra babası nihayet ona şöyle dedi: "Pekala, şuna bir bak. Partinin ben, baban olduğumu, annenin anavatan olduğunu, kardeşlerin sendikaların ve sen olduğunu hayal et. insanlardır. "
Ivan hala bu kurumlar arasındaki ilişkiyi anlayamıyor ve bir öfke anında babası onu ebeveyn yatak odasındaki bir dolaba kilitliyor.
O gecenin ilerleyen saatlerinde Ivan'ın hala orada olduğunu unutarak babası annesiyle sevişir. Ivan, ertesi sabah utanmış bir baba tarafından nihayet serbest bırakıldığında,
"Şimdi ne demek istediğini anlıyorum, baba. Sendikalar uyurken ve halk yanında durup acı çekerken parti vatana tecavüz ediyor!"
Osho
Kendinize hafif olun...
Gecenin ilerleyen saatlerinde sana da oluyor mu' diye seslendi kitap kokan kadın...
' İçimde bir şeyler kopuyor gibime geliyor, sonra da uykusuzluk..'