Hüseyin Çobancı
Kitap okurum :
içinde sen varsın,
şarkı dinlerim :
içinde sen.
Oturdum ekmeğimi yerim :
karşımda sen oturursun,
çalışırım :
karşımda sen.
Sen ki, her yerde «hâzırı nâzır»ımsın,
''Dağın üstünde
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var.
Bugün de
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti saatler.
Birazdan açar
-----gecesefaları kırmızı kırmızı.
Taşır havamızda sessiz, cesur kanatlar
-----vatan ayrılığına benzeyen ayrılığımızı..''
Birazdan açar
kırmızı kırmızı :
gecesefaları birazdan açar kırmızı kırmızı.
Taşır havamızda sessiz, cesur kanatlar
vatandan ayrılığa benzeyen ayrılığımızı...
Dağın üstünde akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de sensiz yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar kırmızı kırmızı gecesefaları birazdan açar kırmızı kırmızı
Taşır havamızda sessiz, cesur kanatlar vatandan ayrılığa benzeyen ayrılığımız.
Bulutlar geçiyor: haberlerle yüklü, ağır.
Buruşuyor hâlâ gelmeyen mektup avucumda
Yürek kirpiklerin ucunda uzayıp giden toprak
uğurlanır.
Benim bağırasım gelir:
-Piraye!
-Piraye!
... Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı:
gecesefaları birazdan açar kırmızı kırmızı.
Taşır havamızda sessiz, cesur kanatlar
vatandan ayrılığa benzeyen ayrılığımızı...
“...
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı:
gecesefaları birazdan açar kırmızı kırmızı.
Taşır havamızda sessiz, cesur kanatlar
vatandan ayrılığa benzeyen ayrılığımızı...”