Yaşananlar sanki savaş degil’ ‘de bir masal gibiydi.Direnişin “ bin bir geceye “ sıgdırıldıgı bir masal.
Masal gibi
Bir gün nar yaprak döktü darmadağın, Saksılar en dibe çekildi, nasıl Bir mevsim ki bu gözler baktı şaşkın Ve gizem konuşuldu hep sofrada, Bir kız orta yerinde durdu aşkın, Ben geceye doğru uçtum sağrıda Yaşanmamış bir zaman dinginliği.
Reklam
Yaşananlar sanki savaş degil’ ‘de bir masal gibiydi.Direnişin “ bin bir geceye “ sıgdırıldıgı bir masal.
Eşik
"Bu yekpare akış, durgun, derinden... Her aynada yalnız kendi görünen Bu yüz ve şifasız hüznü eşyanın Kendi cevherinde mahpus bir ânın Dağıttığı dünya hep yaprak yaprak, Dalgın, unutulmuş sesleri uzak Bir uykudan bana tekrar dönenler, İçimde, dışımda hep aynı çember! Bin elmas parıltı oyun ve halka Küçük ve hiç değişmez dalgalarla
Sayfa 63 - Dergâh Yayınları, 11.baskı-Ekim 2011Kitabı okudu
Ölen şehirlerdir Taha değil Kuruyan nehirlerdir Lâmbadır sönen kış dökülmüş içine Sonbahar yaprağı ırmağı emmiş Asfalttır çekilen sıva bereket toprağının Bu Taha'nın ölümü değil yürüyüşü mezarların Kabirlerin şamarıdır çağın yüzüne Geceye batışıdır taş bakışlarının Tarihle öpüşme bitmiş demektir Güneşten aya Aydan geceye inmiş demektir
Taha'nın Ölümü -(Defalarca okuduğum ve okuyacağım bir şiir)
kaç şiir çekti içine beni kaç geceye vuruldum renkler geçti gözümden hep siyahta duruldum sorsalar gitmezdim bu şehirden sevmeseydim, unuturdum ...
Sayfa 96 - Bengisu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Savaş buydu demek ki! Anormal olan şeyleri nasıl da normalmiş gibi görmeye başlamıştık. Kendimizle, savaşla, kısacası her şeyle alay ediyorduk. Her şey yolundaymış gibi olaylara mizahi bir gözle bakıyor, adeta başka bir direniş sergiliyorduk. Yaşananlar sanki savaş değil de bir masal gibiydi. Direnişin 'bin bir geceye" sığdırılan bir masal. Kadınlar her gün makyaj yapıyor, erkekler ise yolunda gitmeyen her şey için fıkralar uyduruyorlardı. Her yerde, her şeyde gizli bir direnişimiz vardı...
Ah Tanpınar!
EŞİK Bu yekpâre akış, durgun, derinden... Her aynada yalnız kendi görünen Bu yüz ve şifasız hüznü eşyanın Kendi cevherinde mahpus bir ânın Dağıttığı dünya hep yaprak yaprak, Dalgın, unutulmuş sesleri uzak Bir uykudan bana tekrar dönenler, İçimde, dışımda hep aynı çember! Bin elmas parıltı oyun ve halka Küçük ve hiç değişmez
Sayfa 65 - Dergah Yayınevi
Şehrin özgür kadını anlamına gelen Şehrazad masallarını anlattığında, insana özgürlüğünü anımsatır. Şehrazad, her defasında, anlatısının bir yerinde, sabahın belirdiğini görerek yavaşça susar. Masal gecelerin anlatısıdır, belirsizliğin, görünmezliğin, karanlığın, ışıksızlığın hakim olduğu zamanın öyküleridir. Masal neden belirsizliği, bilinmezliği, örtük olanı, gizi sever? Çünkü gerçeğin, anlamın apaçık olmadığını, bize en iyi gece anımsatır. Yaşamın anlamı saklanır, masal onu, gecenin zayıf ışığında usulca aydınlatır. Oysa, gecesi çalınmış bir zamanda yaşıyoruz artık. Gökyüzü yıldızları silecek kadar aydınlık, masal da anlatılmaz oldu, hatta masal küçümsenir oldu, ufaltıp ufaltıp yalnızca çocukların önüne konur oldu. her sözcüğün değerli, içinde giz taşıyan, anlamamız için bize ipucu veren sır olduğunu bilmek istemiyor gecesi çalınmış zamanın insanları. Masal neden bunu apaçık vermiyor da, mumla aydınlanmış geceye bırakıyor?
Sayfa 7 - KarakumKitabı okudu
Bugünlerde de yaşantımızda değişen pek bir şey yoktu. Günlerimiz televizyondaki savaş haberlerini izlemekle geçiyor, sıranın bize gelmesinden endişeleniyorduk. Artık çoğu zaman ölülerimizi bile saymıyorduk. Boşnak halkı olarak savaşta ölenlerimizin arkasından ağlamıyorduk. Savaş buydu demek ki! Anormal olan seyleri nasıl da normalmiş gibi görmeye başlamıştık. Kendimizle, savaşla, kısacası her şeyle alay ediyorduk. Her şey yolundaymış gibi olaylara mizahi bir gözle bakıyor, adeta başka bir direniş sergiliyorduk. Yaşananlar sanki savaş değil de bir masal gibiydi. Direnisin 'bin bir geceye' sığdırıldığı bir masal. Kadınlar her gün makyaj yapıyor, erkekler ise yolunda gitmeyen her sey için fikralar uyduruyorlardı. Her yerde, her şeyde gizli bir direnişimiz vardı.
80 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.