Daha önce okuduğum bir kitaptı ve şimdi yeniden üstünden geçmeye çalıştım. Eskiden her sayfasına ayrı ayrı mest olduğum bu kitabı birkaç sene sonra okuyunca o kadar da mest olmadığımı, çabuk sıkıldığımı 200. sayfaya gelip yeter ya bırakıyorum okumayı diyince anladım. Yanlış hatırlamıyorsam ilk 16 ya da 17 yaşında okumuş olmalıyım. Kitabın içeriğindeki aykırı işler, kadınlarla hangover olmacalar, her insanın ailesiyle yaşadığı tartışmalarının akabinde içsel bunalımların kitapta yer alması bana o zamanlar daha cazip geliyordu. Şimdi 20 yaşındayım ve açıp okuduğumda beni o kadar cezbetmediğini söylemek isterim. Sanki yazar her sayfada kendini aforizma kasmak için zorlamış gibi geliyor. Eskiden çok beğenip altını çizdiğim cümleler şimdi bana çok da cazip gelmiyor. Tabi bu benim şahsi fikrim ama ben bu düşüncemden sonra bir gerçekliği yeniden tazelemiş oldum. İnsanların hayatlarında seçtikleri, beğendikleri, zevkleri vardır. Ama bu zevklerin hepsi ileriki yaşlarımızda, senelerimizde gene yerleştirdiğimiz konumda kalacakları anlamına gelmez. İnsanın karakteri esnektir. Sürekli bir değişim halindedir ve bu bizi geliştirir. Değişime ve gelişime karşı çıkan tutucu insanlar elbette hepimizin çevresinde vardır. Ne yazıktır bu gelişimin farkında olmamaları...