_.autumn.eyed._
Hayat – biz kararlar alırken ve planlar yaparken , aslında başımıza gelenlerdir !...
≈Yağmur böyle yağar mı bir daha , şimdi çıkıp ıslanmazsak?≈
"Kış güneşi, karın kışın ortasında bir görünür bir kaybolur. Ellerinin donu çözülür gibi olur ama aslında bir etkisi yoktur. Tatlı, hoş bir his bırakır üstünde, sonra çeker gider... Aldatıcıdır, aldanırsın"
"Ben kadere inanmam Karaca... Zaten böyle kader olmaz olsun. Ama demiştim ki, bir kere daha çık karşıma, inanacağım"
"Keşke sen çıkmasaydın, ben de inanmasaydım.."
Gece midir seni bana düşündüren?
Yoksa ben miyim
Seni düşünmek için geceyi bekleyen?
Kim bilir
Kaç kişi ayrı yataklarda birbirine sarılarak uyuyordur
Oysa…
O beni ben de onu bekliyordum…
Ve bir gün daha konuşmadan bitiyordu.
Gelemem dediğime bakma
Eğer geliyorsam eğer gideceksem bırakma…
Dünyanın nüfusu ikiye bölünüyor
Yarısı sen oluyorsun yarısı ben
Sonra ikimiz bir bütün oluyoruz kimseye sezdirmeden…
İnsanlar insanların içinde insana hasret yaşarlar…
Lord Henry başını salladı.
--"Bilmek her şeyin sonu olur. Çekici olan bilememektir. Sis her şeye harika bir güzellik katar."
++"Ya da insana yolunu şaşırtır."
--"Bütün yolların sonu aynı noktaya çıkar, biricik
Gladys."
++"Ya o nedir?"
--"Hayal kınıklığı."
Ekrana gözlerimden bir damla yaş süzülerek bakarken devam etti yazmaya.
“Artık geri geldin mi? Eğer bir daha gideceksen yazma bana. Bulmuşken kaybetme hissini tekrar yaşayamam. Ben seni sen yokken içimde canlı tutamıyorum artık.
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki..
Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
Raslaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi..
Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki..
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
Ne garip değil mi.. seni canından çok seven biri var, ama onun sevgisi sende karşılıksız.. ne yapıp etsen de ona sevgi oluşmuyor içinde, en çok da ne acı veriyor biliyor musunuz? Sen de iyi biliyorsun sevdiğinin sevgisine muhtaç olmayı, ve senden sevgi dilenen kişiyi o kadar iyi anlamana rağmen ona da kendin yaşadığın şeyin aynısını yaşatmış oluyorsun.. sana o sevgiyi vermeyen kişiyi yargılardın ya, şimdi senin ondan ne farkın kaldı ki.. sen de senin sevgine muhtaç birini senden uzağa ittim:'((
Kaç yıl sevilir bir insan?
Kaç yıldan sonra unutulur?
Gidince mi, ölünce mi...
Yoksa yeni biri hayatına girince mi?
Kaç yıl sürer bir sevda?
Kaç ayrılıktan sonra vazgeçer insan sevmekten?
Kaç ihanet soğutur yüreği?
Kaç ağlamadan sonra diner öfkesi?
Söyle bana kaç kere sever bir insan?
Kaç terkedilişten sonra korkar başlangıçlardan?
Kaç bahara aldanır?
Kaç geceye sığınır ve kaç şarkıya...
Kaç kapıdan geçer insan ömrü boyunca? Ardında dert, önünde umut, içinde güzellik olan.
İnsan kaç defa yorulur? Ve insan kaç defa ölür?