ölüm yalnızca kendi ölümümüzü bize hatırlattığı için bizi derin hüzne boğmaz. ayrıca anılarımızda derin bir delik açarak kim olduğumuzu anlamamızı sağlayacak geçmişimize zarar verir. bu kayıplar yüzünden kendimizi yeniden tanımlamak zorunda kalırız.
burada çok fazla üzüntü vardı. her bir mezar kendi kaybını, acısını yansıtıyor, mezar taşlarının üzerindeki yazılar, mezardaki hayatlar giderek unutulurken, ağır ağır silikleşiyordu.
güneşe dönüp, başımı yukarı kaldırdım. ışığın ve sıcaklığın kışın bulutlandırıp kararttığı yüreğimi ve ruhumu kuşatmasını istiyordum adeta. ama hüzünlü bir biçimde bu hiçbir işe yaramadı.