Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yalnızca kendini kaptırarak kitap okudun diye, görebildiğin dünya da genişleyecek sanma. Ne kadar bilgi depolasan bile, kendi kafanla düşünüp kendi ayaklarınla yürümedikçe her şey sahte, havada ve gelip geçici şeyler olarak kalır.
"Herkesin tesellisi ve mutluluğu başka olur. En aşağı mertebede dünya nimetleri ile teselli olanlar vardır. Bu, aslında hayvanların da tesellisidir. ( ... ) Dünyanın geçici süsleri ile avunan böyle kişilerin mutluluğu, aslında bir oyun ve oyalanma yeri olan dunyada mal toplamak, biriktirmek ve alışveriş etmektir. Bu kişi dünya ile yaşamaktadır, dünya ile canlanmaktadır, dünya ile teselli bulmaktadır. Kur'an-ı Kerim'de onlar şöyle anlatılmıştırlar: Bırak onları yesinler içsinler, yararlansınlar; emelleri onları oyalayadursun. İleride gerçeği bilecekler.' (Hicr, 3).
Reklam
Her şey helak olup gidicidir, Allah'a bakan yüzü müstesna.. Her şey gelip geçici. Sevdiklerimiz de işlerimiz de dünya da gençliğimiz de... Hazreti İbrâhim aleyhisselâm "Lâ-uhibbü'l-âfilîn (Batıp gidenleri sevmem)" buyurmuş. İnsan neye gönül bağlasa hiçbirisi durmuyor. Hepsi akıp gidiyor, güneşin batışı gibi batıp gidiyor.
"Size verilmiş bulunan şeyler sadece bu dünya hayatının geçici menfaatidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise iman edip sadece Rablerine güvenen kimseler için daha hayırlı ve daha kalıcıdır." (Şûra Suresi 42: 36)
"Her canlı ölümü tadacaktır. Siz ey insanlar, çalışmalarınızın ücretini ancak kıyamet günü tam bir şekilde alacaksınız. O vakit kim ateşten uzaklaştırılır Cennete yerleştirilirse, işte o muradına ermiştir. Yoksa bu dünya hayatı, aldatıcı ve geçici bir zevkten başka bir şey değildir."
Sayfa 73 - Al-i İmran, 185Kitabı okuyor
Anlamiştım ki dünya âlem perdesinde ben de gelip geçici,ben de bir gölgeymisim. Asıldan nasibim var ama şimdilik suretmişim. Öyleyse hepsine de âmenna. Degil mi ki seçilmişim.
Reklam
Yaşamak Bir Mucize
Birbirine dokunan elleriniz, bir kitabı aralayan parmaklarınız, şarkı söyleyen dudaklarınız, ince tebessümleriniz, çiçekli sevinçleriniz, heveskâr hayalleriniz, kırılgan kalplerinizle siz ve sahilleri döven köpük köpük dalgalarıyla, ardıç ağaçları, ötücü kuşları, şaşkın sincapları, sabah serinlikleri, öğlen güneşleri, akşam rakıları, kırmızı kirazları, revnaklı yıldızları, her defasın da muhakkak sabaha uzanan geceleriyle dünya, ne güzelsiniz.Kahraman, korkak, şefkatli, ahmak, geçici, az sonra eriyecek bir kar tanesi kadar ama ne güzelsiniz...
Sayfa 313Kitabı okudu
Bugün öyle bir zamanda yaşıyoruz ki Müslümanlar dünyada en zelil ve en hakir bir şekilde yaşıyorlar. Peki niçin? Müslümanın gecesi gündüzü, sabahı akşamı onu dininden koparacak fitnelerle kuşatılmış. Maddiyata olan aşırı sevgi, şehvete düşkünlük, yönetimlerin baskısı … Kısacası zifiri karanlıklar gibi fitneler bizi kuşatmış. Kişi sabahleyin müslüman, akşamleyin kâfir oluyor. Geçici dünya menfaati için dinini beş paraya satıyor.
Sayfa 168 - takva
Nasip et Yarab (Ali-imran süresi )
14-İnsanlara; kadınlar, için oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, cins atlar, davarlar ve ekin cinsinden olan zevklere aşırı düşkünlük çekici hale getirildi. Fakat bunlar, dünya hayatı nın geçici nimetleridir. Oysa varılacak yerin en güzeli Allah'ın yanındadır. 15-De ki: "Size o istediklerinizin daha iyisini haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında, altlarından ırmaklar akan ve içlerinde ebedi kalacakları cennetler var. Hem orada kendileri için gayet temiz eşler var. Hele bir de Allah'ın rızası var ki!.. Allah, o kullarını görmektedir
Balon bir tuzaktı. Bazı gözlemciler uyarmaya çalıştılar. “Er ya da geç çöküntü gelecek”, diyordu 5 Eylül 1929’da düzenlenen Ulusal İş Dünyası Konferansı’nda Roger Babson; “ve felaketle sonuçlanabilir”, diye ekliyordu. Ama kıyametten bahseden peygamberlere hoş gözle bakılmıyordu. Çok zengin bir sürü kişi, kendilerini daha da zengin yapacak bahislere servet yatırmıştı. Başkan Coolidge’in geçen Aralık ayında yaptığı iyimser Ulusa Sesleniş konuşmasının kesinlikle arkasındaydılar: “Hiçbir ABD Kongresi’nin önünde, şu anda gördüğümüzden daha sevindirici bir gelecek manzarası olmamıştı ... Sükûnet, gönül rahatlığı ... ve tüm zamanların rekorunu kıran bir refah düzeyi”. Kısa bir süre sonra borsada gerginlik baş gösterdiğinde Maliye Bakanı Andrew Mellon hiç gecikmeksizin güvence veriyordu: “Endişeye mahal yok. Refahımızdaki hızlı artış devam edecektir”. The Wall Street Journal da yatırımcıların “kaygılarını” gidermeye gayret ediyordu: “Dün hisse senetlerinin ana gövdesinde gözlenen fiyat hareketleri, teknik yeniden ayarlama yüzünden geçici olarak duran büyük ilerleyiş özelliğini sergilemeyi sürdürdü”. 24 Ekim 1929’da Wall Street Borsası çöktü. Finansal çöküntü dünyayı Büyük Bunalım’a sürükleyerek sonunda Stalingrad, Auschwitz ve Hiroşima’ya yol açacak bir dizi olayı tetikledi. İnsanlık tarihinin en büyük trajedisi sahnelenmeye başlıyordu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.