Hiçbir zaman ait olmadığım o Nişantaşı'ndaki ev, yalnızca kabuslarımın, korkulu rüyalarımın, ateşli hastalığa yakalandığım kimi gecelerin vazgeçilmez dekoru olarak kaldı. Orada yalnızca renksiz, ruhsuz geçmiş bir çocukluğu değil, aynı zamanda kaçırılmış bir hayatın imkanlarını da bırakmış gibiydim. Ne yaparsam yapayım hayatımın bir daha onaramayacağım temel bir parçası, pencerelerinden, aralıksız yağan yağmurlu öğle sonralarının sokağını derin bir iç sıkıntısıyla seyrettiğim, hava tam kararmadan ışıkları asla açılmayan o kasvetli evde kaldı. Herkes ölüp gittikten sonra, o ev satılırken, içim burkuldu; eve, evi satıyor olmama değil, o evde kaybedilmiş bir hayatım olduğuna yanıyordum. Ruhumu ve dünyamı çocuk yaşta karartmış olan ailemin üyelerini bağışlayacak zamanım bile olmadı. Birdenbire ardı ardına ölmeye başladılar. Bana bu şansı bile tanımadılar. Bana hayaletleri kaldı. Yaşarken tanımadıklarınızı, öldükten sonra da tanımazsınız. Hayatınız yabancılarla geçmiştir.
Reklam
Çok yorgunum bekleme beni kaptan..
Bunu yazmak için ne kadar yorgun olmak gerekir? Bunu böyle söylemek için kaç yorgunluktan geçilmiştir? Kaç haberin yalan, kaç habercinin kazib çıkması lazım gelmiştir? Ümit nasıl kesilmiş, bütünüyle iptal edilmiştir gelecek? Geçmiş zaten geçmiştir. Onca yangınlı şikayet nasıl böyle dingin bir akşam suyuna evrilmiştir? Ve sen. Bir şarkıyı böylesi dinleyebilmek böylesi anlayabilmek için de ne kadar yorgun olmak gerekir?
Sayfa 16 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Kişi dönemez ki-- geçmiştir ya, işte... Kişi, geçmiştir. Kişi geçmiş-tir. Kişi geçmiştir.
Sayfa 219
314 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
Montaıgne, 16.yüzyılda yaşamış ünlü Fransız yazar. Deneme türü olarak ilk eseri çıkarıp, derleyendir aynı zamanda kendisi. Bu eser, yazarın okuduğu, yaşadığı, görüp duyduğu bütün bilgi, tecrübelerin not alıp deneme oluşturduğudur. **Montaigne, insan doğasının karmaşıklığını anlamaya çalışırken, okuyucuya da kendi iç dünyalarını keşfetme fırsatı
Denemeler
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202054.6k okunma
İnsanlık tarihi sabit bir ilerleyişe sahip değildir. Geçmiş, şimdi ve gelecek girift bir ağ gibi iç içe geçmiştir.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
‘İnsan sadece gelecek hayali kurmaz, çünkü gelecek yoktur. Geçmiş hayali kurar. Çünkü ütopik bile denmeyecek bir geleceği, ütopik bile olmaktan çıkarıp hayale dönüştürecek şey, doğru düzgün yaşanmış bir geçmiştir.’
Sayfa 221Kitabı okudu
Geçmiş, hatırlamadıklarımızla daha çok geçmiştir. Unuttuk­larımız kadar, unutmayı seçtiklerimizle de biçimlenir geleceği­ miz.
160 syf.
·
Not rated
Bir tarikat üyesinin oğlu olan Selim, ailesi ile birlikte Erzurum’dan Eskişehir’e göç eder. Babası o kadar canidir ki bütün çocukluğu dayak yemek ile geçmiştir. Üniversiteye gitmek istediği zaman ise hiç tanımadığı Perihan ile evlendirilir. İstanbul’a okumak için gelen Selim, Perihan ile kendine bir düzen kurar. Okul bittikten sonra işlerini büyüterek bir galeri sahibi olur. O galeride tanışacağı Gizem’in bütün hayatını alt üst edeceğinden habersizdir. İki yaralı insan birbirlerine iyi geldiklerini düşünürlerken aslında geleceklerini mahvediyorlardır. Gizem’e olan aşkından gözü hiçbir şey görmeyen Selim’in geçmişte yaşadıkları peşini bırakmaz. Nefret ettiği babasına benzemeye başlayan Selim, aşk sandığı duygunun onu zehir gibi sardığının farkına varmaz. Bundan sonra olanlar onları içinden çıkılmaz bir girdaba sürükler. Geçmiş peşimizi asla bırakmaz. Hayatımızın bir döneminde mutlaka bir yerlerden çıkarak kendini gösterir. İşte kitapta da babasına benzemek istemeyen Selim’in aslında onun kopyası olduğunu okuyoruz. Bir kişinin duygularının etrafındaki herkesin hayatını nasıl değiştirdiğine şahit oluyoruz aslında. Aşk sandığımız duygunun insanı kör ederek yanlış ve dönülmez kararlar alınmasına sebebiyet vermesi de cabası. Kitap kısa ama oldukça etkileyiciydi. Her şeyi tekrar tekrar yaşamak oldukça zor. Mahvolan hayatların olduğu, aslında yaşanılanlardan ders çıkarılması gereken bir kitap. Tavsiye ederim.
Uzun Zaman Önce
Uzun Zaman ÖnceZekeriya Çetin · İnkılap Kitabevi · 202393 okunma
Reklam
“Bizim için geçmiş geçmiştir, dedi Gaustin, ve oraya girdiğimizde bile arkamızdaki kapının açık olduğunu biliriz, kolayca geri döneriz. Hafızaları tarafından terk edilenler içinse bu kapı sonsuza dek mühürlenmiştir.Onlar için yabancı ülke olan geçmiş değil şimdiki zamandır, geçmiş onların vatanıdır.”
sana dair bana söz düşmüyor eğer düşerse benimle kutsaldır buna rağmen başından bir maceradır geçmiş bin türlü makam geçmiştir derim
''Tarih, hatırlanan geçmiştir. Onun yeniden inşası zorunlu ola­rak noksandır ve zordur çünkü hatırlanan bir geçmiş, kayda geçirilmiş bakiyelerinden bir geçmiş inşa etmekten hem daha fazlası hem de daha azıdır.''
... uzatın elinizi; yine görüşürüz, unutmayın geçmiş, geçmiştir.
Geçmiş insanın tek gerçeğidir. Olan her şey geçmiştir.
Sayfa 192Kitabı okudu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.