''Şüphesiz ki nostalji nor­mal bir insani eğilim, bir iştiyaktır. Ancak, türlü türlü insanın türlü türlü tarihe dair mevcut ilgileri vakt-i zamanında bildik­leri az ya da çok yakın ama şu anda kayıp gitmiş bir geçmişe duydukları hasretin bir neticesiymiş gibi görünüyor.''
372 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yazarın bipolar rahatsızlığına sahip olması ve Scarleti yazarken kendinden parçalar eklemesi bence gayet güzeldi zira onun o gelgitleri, gerçek mi hayal mi bocalamalarını ilk yarıda gayet hissedilir kılmıştı diyerek yorumuma başlayayım. İlk yarı zaten bir bakıma karekterleri tanıma, geçmişlerine göz atma derken bir tık slow işliyor ama yarıdan sonra ikilinin ilişki gelişimi, aralarında ki çekim, geçmişe dair ortak sırlar falan derken gayet akıcı ilerliyor anlayacağınız. Sol gelecek olursakta cidden çok ince detaylarla oluşturulan bir villain karekterdi. Hani bizde eskiden kabadayılar vardı böyle kendi ahlaki kurallarına göre ceza kesip kendi insanlarını korurlardı.İşte Sol da tam o tarz bir karekterdi. Scarlett’in istekleri ihtiyaçlarını düşünüp ona göre hareket etmesi, hastalığına yaklaşım tarzı cidden güzeldi..genel olarak ben onun karekterini bir sahne hariç okurken oldukça keyif aldım. (Sol gibi bir adama o sahneyi yazmak bence çok gereksiz di zira oluşturulan ve bize yansıtılan karekterle bağdaşmadı en azından ben bağdaştıramadım.) Netice olarak tür olarak tam Dark sayılır mı çok emin değilim zira sıkı bir dark okuyucu olarak daha karanlık kitaplar okumuşluğum var. Bunun yanın sıra Trope larında #stalkerromance vardı ama biz karekterin o yönünü de göremedik pek kitapta daha çok geçmişte kalmış zira kitap ikilinin karşılaşması ile başlıyordu. Tabi benim beklentim bu yönde olunca biraz şaşırsam da yine de keyifle okuduğumu söyleyebilirim. #darkromance ve #stalkerromance ı yeni okumak isteyip çekinenler için kesinlikle doğru tercih olabilir diyerek yorumumu noktalıyorum.
Hayalet
HayaletGreer Rivers · Lapis Yayınları · 202482 okunma
Reklam
Psikanalizden sonra geçmişe dair tüm anlatılarımız -aslında tutarlılığımız ve akla yatkınlığımız- zan altına girmiştir. Bunlar ifşa ettiğinden daha fazlasını gizler.
Sayfa 14 - YKYKitabı okudu
Hatıralarımız kütüphanedeki eski kitaplar gibi toz içinde ve hiç değişmeden durmuyor; canlı ve nefes alan varlıklar. Bugün geçmişe dair hatırladığımız şey, hatırayı her çağırdığımızda gerçekleşen düzeltme ve yeniden şekillendirmenin ürünü. Başka bir deyişle, şimdiki deneyimlerimiz geçmişe dair bakış açımızı şekillendiriyor.
Belki açacak Bir şeylerim vardır Çiçek, ne biliyorsun? Belki konuşacak bir kaç sözcük kalmıştır Bir gün karşıma çıkacak olanla Geçmişe, geleceğe dair..
Reklam
52 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Bunları kendine söyler söylemez anlamıştı, ağır ve ışıl­ tılı anahtar elindeydi, uykuya dalmış derin kuyulardan alabildiğine parlak, alabildiğine keskin bir şekilde bir anda çıkagelen bağlantıyı anımsamayla birlikte kurmuştu: Yoldaki gölgeler yapmıştı bunu, kendi sözcüklerine doku­ nup onları uyandırmışlardı, evet ama bundan da fazlası olmuştu. Ve adam bir ürpertiyle gerçekleşen kavrayışının anlamını, sözcüklerin gerçeği söyleyen anlamını ansızın hissetti: Geçmişlerini arayan, artık gerçekte var olmayan geçmişe boğuk sorular yönelten bu gölgeler onların ken­ disi değil miydi? Gölgeler, canlanmak isteyen ama bunu artık başaramayan gölgeler... Ne kadın eski kadındı ne de adam eski adam... Ama tıpkı ayaklarının dibindeki bu kara hayaletler gibi kendilerini bulmak için boş yere didiniyor, cansız ve güçsüz çabalarla kendilerinden kaçıp, kendilerini yakalamaya çalışıyorlardı. Bilinçsizce iç geçirmiş olmalıydı ki kadın hemen ona doğru döndü: "Neyin var, Ludwig? Ne düşünüyorsun?" Ama adam geçiştirmekle yetinip, "Hiç! Hiç ! " dedi. İçinin daha derinlerine kulak verip geçmişe döndü; acaba o ses, anımsayarak gerçekleri söyleyen o ses ona dönüp, geçmişle birlikte bugünün üzerindeki örtüyü de kaldıracak mıydı?
Geçmişe Yolculuk
Geçmişe YolculukStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202326,4bin okunma
Brexdale'in bahsetmediği bir diğer husus, 'bir çeşit psikolo- jik dürüstlük serumu verilmişçesine bilinçdışının girintilerinde gizlenmiş olan geçmişe dair sırlarını ortaya dökmekten başka şansı olmayan hipnoz etkisindeki insana dair yanlış imge'dir. Scachter bu konuda şöyle yazar: 'Kontrollü çalışmalar, hipno- zun anımsamanın doğruluğunu artıracak bir şey yapmadığını göstermektedir. Bunun yerine, hipnoz bir kişinin zihninde yaşadığı bütün deneyimleri birer 'anı' olarak adlandırma eği- limini artıran bir hatırlama ortamı yaratır. Hipnotize edilmiş kişilerin hatırladıkları anılar bazen doğrudur ama bu kişile- rin ürettiklerinin hayalî anılar olma ihtimali de bir o kadar yüksektir ve ikisi arasındaki farkın ne olduğunu söylemenin kesin bir yolu yoktur. Deneyler, hipnozun kişinin üretilmiş olan anıların doğruluğuna inanma eğilimini, doğrulukta buna mukabil artış olmaksızın, arttırdığını da göstermiştir.'
Sürekli geçmişe giden insanların geleceğe dair bir umudu yoktur.
bombalar düşüyor şehrin bütün evlerine, insanlar evlerinden çıkıp kaçamıyor bile. evlerinde ölümü bekliyorlar. vatansız kalacağımıza ölelim diyorlar. başka bir ülkeye göç etmek istemiyorlar. atalarım aşkelon'da yaşıyormuş. şu anda israil işgali altında. sürülerek gazze'ye yerleştirilmişler. doğdukları, büyüdükleri evlerde yahudiler yaşıyor. sokakları, caddeleri, mezarlıkları artık hiçbir şeyi hatırlamıyorlar. hafızalarında geçmişe dair ne varsa silinip gitti çünkü hepsi şehit oldu
Sayfa 118 - Beyan Yayınları /1. Basım Şubat 2024
Reklam
282 syf.
·
Puan vermedi
Uzun bir süre çok satanlarda olan, sürekli karşıma çıkan ama buna rağmen hiç merak etmeyip, bakmadığım bir kitaptı. Niye hiç merak etmedim bilmiyorum. Galiba abartılan kitaplardan olduğunu düşündüm ancak yanılmışım. Yazarın ilk olarak depresyonla geçen yıllarını anlatıp tavsiyeler verdiği
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler
kitabını okudum. Uzun süre geçirdiği depresyonu birebir anlatarak depresif okurlara destekçi olması, verdiği tavsiyeler güzeldi. Ardından bu kitabı elime geçti. İkisini peşpeşe okumak
Matt Haig
Matt Haig
için olan merakımı arttırdı. Ve diğer kitapları da okumayı düşünüyorum. Kitabın içeriğine gelecek olursak, hayatımızın her anında Ân'da kalamayıp, geçmişe dair pişmanlık yaşadığımız herşeye bir cevap veriyor aslında. Çoğumuz, bu zamanın güncel konusu olan 'hatalardan ders çıkarmak, keşke demeden olanları kabul ederek yaşayabilmek' cümleleriyle zihnimizi dolduruyoruz ancak bunun böylesine güzel anlatılabilmesi bana çok daha iyi geldi. Bu konuyu bu şekilde hikayeleştirerek anlatmak gerçekten tüm sloganlardan daha etkileyici diye düşünüyorum. Belki tüm pişmanlıklarınızı, Nora gibi kitabınızdan silemez ama bu yükünüzü hafifletebilecek bir eser diye düşünüyorum. Şimdiden herkese keyifli okumalar.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154,4bin okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Aklı Başında Her İnsan Biraz "Deli"dir
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır. Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz: – Giriş – Kitapla İlgili Düşüncelerim – Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi – Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi – Turin
Nietzsche Neden Delirdi?
Nietzsche Neden Delirdi?Ayşe Şirin Çakmakçı · Scala Yayıncılık · 20242 okunma
Geçmişe ihtiyacım yok, diye düşünüyordum, bir çocuk gibi. Geçmişin bana ihtiyaç duyabileceği aklıma gelmemişti.
Dilimiz döndüğünce yazdık.. Uzunca okumaları sevenlere gelsin.
İnsanın beyninin içinde dönen duran düşüncelerle hayatın akışına ayak uydurmasının bu kadar zorlayıcı olacağını düşünmezdim. Daha doğrusu insanın bu kadar düşünebilecek bir varlık olduğunu düşünmezdim. Ne zaman ki bir şeyleri istemsizce düşünürken kendimi buldum, o zaman anladım. İnsan düşünmekten ibaret olabiliyormuş.
Bi tık geçmişe dönmek isterdim.
Resim