Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şu sırada en moda sözcüklerden biri “nostalji”. Geçmişe özlem denilmiyor da, “nostalji” deniliyor her nedense.
Geçmişe özlem gelmişse bir toplumda gündeme; Bugünden hoşnut değil demektir kimse. Ama geçmiş güzellikleri yaşatmak için, Gönlü yok kimsenin gül yetiştirmeye.
Reklam
Geçmişe özlem gelmişse bir toplumda gündeme; Bugünden hoşnut değil demektir kimse. Ama geçmiş güzellikleri yaşatmak için, Gönlü yok kimsenin gül yetiştirmeye.
Sayfa 261 - Kırmızı Yayınları 9. Baskı
"İhtiyaç icadın anasıdır," denir. Yoksulluğa ve sıkıntılara tahammül etmeyerek ihtiyaçlarımızın peşine düşünce icatlar gerçekleşir, kültürler oluşur ve ilerleme sağlanır. Japon askeri kanaatkardır ve kullanışlı makinelere özlem duymaz. Bedeninin çektiği çileye katlandığı için göklere çıkartılır. Dolayısıyla silahları geliştirilmemiştir ve esasen savaş stratejisinin temeli de eksik olunca bugünkü korkunç yenilgiye uğramış olduk. Bu durum sadece askerlerle sınırlı değildir. Japon ruhunun kendisi kanaatkarlık ruhu olmuştur. Değişim arzulanmaz, ilerleme arzulanmaz. Hep geçmişe dönül derin bir saygı ve hayranlık hissedilir ve nadiren ortaya çıkan ilerici ruh da bu kanaatkar tepki ruhunun bir darbesine maruz kalarak her seferinde geri çekilmek zorunda kalır.
Sayfa 128
7/10 puan verdi
Nihayet Kral IV. Henri Fransa tahtına oturunca İspanya maceramız sona eriyor ve 17. yüzyıl Fransa’sına dönüp Paris sokaklarına uzanarak hız kesmeden serüvenimize devam ediyoruz. Her zaman olduğu gibi bu kitapta bir öncekinin finalinden devam ediyor. Ama bu kez aradan 20 yıl geçiyor. Fausta’nın hazinesinin peşine düşen Engizisyon yine ön planda. Kötülük, Louvre sarayında yeni karakterlerde vücut buluyor. Bu kitapta bizim için en büyük sürpriz elbette Pardayan’ın yolunun oğlu Jehan ile kesişmesiydi. Birbirlerinden habersiz atıldıkları maceraları okumak keyifliydi. Yine de yeni karakterlerle renklenmesine rağmen geçmişe özlem duyduğumuz bir devam kitabıydı. Jehan’ın hayatı, düşünceleri, tavrı, tarzı hatta aşkı yaşama ritüeli o kadar babasına benziyordu ki, sanki ikinci kez aynı şeyleri okuyormuşuz hissi yaşadık. Geçtiğimiz kitapta bıraktığımız karakterlerin bir kısmının akıbetini öğrenemedik, bu kitapta da birçok şeyin ucu açık kaldı, bu da bizi rahatsız etti açıkçası. Diğer yandan seri bir bütün olarak keyifli ilerliyor ama üzülerek bu kitabı diğerlerine nazaran daha az sevdiğimi söylemeliyim. Pardayan tanıştığımızda yirmi yaşındaydı ama yıllar ona bonkör davranmadı, o artık yaşlı bir şövalye. Pek mümkün görünmüyor ama dilerim bize erken veda etmez ve finali onunla yaparız. Geriye kaldı üç kitap. Bakalım bizi neler bekliyor.
satir.arasindaki.kiz
satir.arasindaki.kiz
Pardayanlar 7
Pardayanlar 7Michel Zevaco · Dedalus Kitap · 202137 okunma
Gelecek için yaptığımız planlar ve duyduğumuz endişeler ya da geçmişe özlem bizi durmaksızın öyle meşgul eder ki mevcut an neredeyse hiçbir zaman hiçbir şeyiyle dikkat çekmez ve ihmal edilir.
Reklam
“çözülüp yok olmanın günbatımında her şey, hatta giyotin bile bir geçmişe özlem perdesine bürünür.”
Yunan mitolojisinde Güneşe çok yaklaştığı için kanatları eriyip düşen mitolojik figür Icarus üzerinden tanımlıyorlar: Kuvvetli fırtına kanatsız kalan Icarus'u geleceğe doğru sürüklerken, kuvvetli rüzgâr karşısında çaresiz kalan İcarus'un gözleri özlem ve dehşetle geçmişe bakmaktadır. "Hep birlikte gözlerimiz dehşetle açık, geçmişi özlerken geleceğe doğru korkunç bir yarışın içinde sürüklenmekten kurtulamıyoruz."
''Ahmet Hamdi Tanpınar’ın son derece şi­irsel bir ifadeyle belirttiği gibi, Türk kimliği kaçınılması im­kânsız olduğu düşünülen bir gelecekle, yaşanmış bir geçmişe duyulan özlem arasında sıkışıp kalmıştır.''
"Geçmişe özlem gelmişse bir toplumda gündeme; Bugünden hoşnut değil demektir kimse. Ama geçmiş güzellikleri yaşatmak için, Gönlü yok kimsenin gül yetiştirmeye."
Sayfa 235 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.