Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.32
"Belki en gerçek aşk, en derin acıdan doğandı."
Tristan hayalini kurduğu işi yapabilmek için babası ile beraber Newyork 'a gitmeyi planlıyor. Henüz aktarma yaptığı havaalanında uçaktan indiği sırada karısı ve oğlu ile ilgili bir ton endişeli mesaj düşüyor telefonuna. O an Tristan nefes alırken bile öldüğünü hissettiği an..
Elizabeth yaşadığı kayıp sonrası kızı Emma ile hayata tutunmaya çalışan bir kadın. Geçmişinden uzak kalmak için geldiği anne evinden kızı ile tekrar yollara düşüp kendi evine geri dönüyor. Dönüş yolunda ise bir köpeğe çarpıyor, Zeus'a.
Zeus ve Tristan 'ın yolu Elizabeth ve Emma ile böyle kesisiyor. Her ne kadar kaza sonucu birbirlerini bulmuş olsalar da kaderin onlara yazdığı geçmiş ve gelecek zamanları okurken bazen hem hüznü hem de mutluluğu hissedebiliyosunuz.
İçinizi ısıtacak ve tüm duyguları yaşatabilecek bir roman.
Esas kızımız eşini kaybetmiş, hayallerini ve hayatını geri plana bırakmış, tüm kalan umudunuda küçük kızına bağlamış Elizabeth. Esas oğlumuz ise çok önemli bir toplantıya giderken gelen aramayla eşini ve oğlunu kaybetmiş ve onlarla beraber kendinide yaşarken toprağın altına gömmüş Tristan. Bu ikili her şeyi geride bırakıp kaçarken yolları aynı kasabada hatta yanyana evlerde kesişiyor...
Ben hep aynı acıları taşıyan insanların birbirini tanıdıklarını düşünürüm. Elizabeth de benim düşünceme katılıyor olmalı ki çocukluğunun geçtiği bu kasabadaki herkes 'Ondan uzak dur' dedikçe o bu adamın çekim alanından çıkmamak için sağlam direndi..
Birbirlerinin ortak acılarını anlayabilecekler mi?
Elizabeth kendi yükünün üstüne bu adamın yükünü ekleyebilecek mi?
Peki ya Tristan kaybettiği ruhunu yeniden bulabilecek mi?
Soruların cevabı ve daha fazlası için kitabı alıp kesinlikle okumalısınız. Yazarın akıcı kalemi, olayları birbirine bağlama şekline bayıldım. Tüm duyguları birebir hissettim diyebilirim. Sanki onlarla ağladım, onlarla güldüm. En çokta Tristan ve oğlu.. Bak işte burada kelimelerimin bunu anlatmaya gücü yok. Birde öyle bir son vardıki hiç ama hiç beklemediğim bir yere bağlandı. Yazarımız sonda ters köşe yaptı beni anlayacağınız. Kısacası okuyun, okutturun efenim..
Geçmişin Kırıkları
Geçmişin kırıkları
Sevmek sihirdir..
Tristan, çocukluğundan beri hayalini kurduğu oyma mobilyalar için iş antlaşmasına newyork a giderken annesinden aldığı acı haberle geri döndü..
Döndüğün de bir kaza sonucu eşi ve oğlunu kaybetmiş sonra oda ruhen ölmüştü..
Elizabeth, kızı emma ile annesine gelen yaşadığı trajediyi unutmaya çalışan ama annesinin asla onayladığı şeyleri yapmadığı için kendini evine geri dönerken buluyor..
Emma 5 yaşında oyuncağı ile annesi yolculuk yaparken bir köpeğe çarpıp hemen veterinere giderken sahibi çok sinirlenmiş ve evsiz olduğu için veteriner köpeğe yardım edemiyceğini söylemiştir..
Elizabeth araya girip köpeğin masraflarını karşıladığında tristan asla teşekkür etmemiş hatta onu suçlamış ve gitmiştir..
Elizabeth en yakın arkadaşı faye ile sohbet ederken o adamın kim olduğunu neden böyle davrandığını sorduğunda tüm kasabanın ondan nefret ettiğini ve sihir dükkanında çalışan bir cani olduğunu belirttiğinde bile elizabeth öyle olmadığını hissetmişti..
Elizabeth, yaklaşık bir yıl önce kocasını bir trafik kazasında kaybetmiş yaralı bir kadındır. Onun hayatta tutan tek şey beş yaşındaki güzeller güzeli kızı Emma’dır. Kocası ile yaşadığı evden, anılarından kaçmak için bu süreçte annesinin yanında kalmaya başlamıştır. Ancak artık ait olduğu eve, kasabaya geri dönme zamanı gelmiştir.
Tam kasabaya girmişken arabasının önüne bir köpeğin atlaması ve ona çarpması ile hayatındaki en garip karşılaşmayı yaşar. Tristan Cole, çıplak ayakları ve sinirli bakışları ile karşısında durmaktadır. Ve Elizabeth o kadar şanslıdır ki bu adamın köpeğine çarpmıştır. Tüm kasabanın adi herif dediği bu adam bir canavara dönüşmeden önce ne yaşamıştır?
Herkes Elizabeth’e, Tristan’dan uzak durmasını söylediği halde, odunculara benzeyen bu yalnız adam Elizabeth’in neden dikkatini çekmektedir?
Duygu yoğunluğu çok fazla olan bir kitaptı. Elizabeth ve Tristan’ın yaşadıkları gerçekten zor şeylerdi ancak ikiside o kadar güçlü karakterlerdi ki. İkisininde yaşadıkları acıları kalbinizde hissediyorsunuz. Bir yandan ise birbirlerinin kalplerini sarmalarını ve kimseye kulak vermeden sadece kendilerinin olacağı bir hayatı kurmalarını okuyoruz. Faye mükemmel bir arkadaştı ve her konuşması beni kahkahalara boğdu.Tabi bir de Emma ve Zeus var. Aralarındaki tatlı dostluğa bayıldım.️ İçinizi ısıtacak aynı zamandada duygu yoğunlukları yaşayacağınız harika bir kitap. Bu kitabı okuyun okutturun.
Bu yazardan okudugum 3.cü kitap benim için hala Geçmişin Kırıkları en güzeli :) Burda evet çiftimizin her ikisininde yaşadığı farklı çok büyük acılar var şiirsel konuşmalar duygusal anlar var . Kitabı okurken herkesın aglamasından bir noktada daralmaya başladım açıkçası .
Bay Daniels Ashlyn Jennings'in ikiz kız kardeşini lösemiden kaybetmesinin ardından açılıyor . Annesi onu ayrı yaşadığı babası ve yeni ailesiyle birlikte yaşaması için küçük bir kasabaya gönderir. Trende mavi gözlü yakışıklı bir yabancı görür ve onu orkestrasını izlemeye davet eder. Ashlyn konsere gider orda aralarında inanılmaz bir kimya olur vs sonra bir tarih belirlerler buluşmak için ancak dışarı çıkmadan önce Ashlyn, Daniel Daniels'ın yeni İngilizce öğretmeni Bay Daniels olduğunu keşfeder . Her ikisi de yaşam, kayıp, aşk, trajedi ile uğraşırken hikaye onları okul yılı boyunca ve gelecekte takip eder . Konu bu konseptte devam ediyor aslen fakat işte beni bir noktada baydı malesef :(
Lübeyna
"Bazen bir şeyleri yakınlarınla çok paylaşmak istemene rağmen anlatamazsın, canından çok sevdiğin insanlara bile bunlardan bahsedemezsin.
Çünkü bazı konular tabudur, yasaklıdır, yapamazsın, ağzını açamazsın. İşte o konular ile ilgili herşeyi içine atarsın. Bunları bilinçaltına bastırır görmezden gelirsin ve hiç olmamış gibi yok sayarsın.
Ne zamandır okumak istediğim bir kitaptı. Çıktığından beri hep güzel yorumlar görmüştüm. Okumakta geç kalsamda nihayet yazarın kalemiyle tanıştım Bende bir çok seveninden biri oldum diyebilirim. Çok güzel bir kitaptı. Dram aşk konulu bu kitap sizi her ne kadar hüzünlendirsede diğer taraftanda umudun, yaşamın , ikinci bir şansın gerçekliğini bize gösteriyor. En yakın kayıplarımızı unutmak kolay değil. Onların acısı her zaman yürekte kalıyor ama zaman, o acıyı bir şekilde bastırıyor.
.
Bu hikayedeki kahramanlarımızın ikisi de çok yaralı. Biri karısını ve oğlunu kaybetmiş, diğeri ise kocasını. İkisi de ilişkilerine o kadar bağlılardı ki, yaşadıkları acı onları yıkıp geçti. Ama kader onları bir araya getirdiğinde birbirlerinin yaralarını sarmaya çalıştılar. Peki ne kadar başarılı olabildiler? Okuyup öğreniyoruz.
.
Yazar çok naif karakterler yaratmış. Özellikle Tristan’a hayran oldum Kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap.
·
Puan vermedi
Yarın kurşuna dizileceksin mösyö!!! Ölüm müdür insanı çaresizleştiren yoksa insan mıdır ölüm karşısında çaresizleşen? Nedir bu ölüm korkusu? Bir insanın geçmiş yaşantısındaki varoluşunda yaptığı anlamsız şeyler bir anda anlamlı ve hayatın en değerli vakiti olabilir mi ölüm korkusu karşısında? Sevdiğin kadın ile aranda duvar örülebilir mi ölüm
Böyle berbat rezil bir kitap yok ya hep +18 hiç tavsiye etmiyorum rezillik zirvede okuyacak olanlara hiç tavsiye etmem arkadaşlar paranıza yazık olur hiç almayın
365 syf.
9/10 puan verdi
Yazarı daha öncesinde Geçmişin Kırıkları kitabından tanıdığım için beklentim yüksekti. Çünkü yazarın kalemi gerçekten güzel ve etkileyici. Karakterleri, olay örgüsü, betimlemeleri. Bu kitabı da beni yanıltmadı ve beklentilerimi karşıladı.
Hazel, uyuştucu bağımlısı hamile annesi ve uyuşturucu tedarik eden, satıcılara ileten, o tür tekinsiz,
