Kalk sevgilim;
Gel, güzel kız.
İşte kış geçip gitti.
Toprakta çiçekler açıyor.
Dans etme zamanı geldi.
Güvercin sesleri duyuluyor.
Kalk sevgilim, kalk.
BEKLİYORUM
Öyle bir havada gel ki,vazgeçmek mümkün olmasın!
Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
ellerimde koparmaya çalıştığım zincirlerden kalma yara izleri
yeni yeni iyileşmeye yüz tutmuş olsun.
gözlerimde öyle bir karanlık olsun ki, gören kör oldum sansın.
yanaklarım kurumuş olsun göz yaşlarımdan, dudaklarımsa çatlak çatlak.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde.
hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi,
hiç biri bağlayamamış olsun geceyi sabaha.
hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun.
hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınamamış olsun beynimde.
hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
sessizce ağladığım anları kimse çığlık çığlığa hıçkırıklara dönüştürememiş olsun.
ellerim kimsenin üzerinde eriyip gitmemiş olsun, gezinse bile.
dudaklarım senin adını söylerkenki gibi kıvrılmamış olsun hiç bi ad’a yeterince.
yerine koymaya çalıştığım her beden yok olup gitmiş olsun kumlar aktıkça tane tane.
unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım,
sevmediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki
yerçekimine karşı koysun damarlarımda beni yaşatan her zerre.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın
Orhan Veli Kanık
Bir fabrika işçisi adı Bahadır
Gözü tok, karnı açtır.
Soyu sopu fukara özü fakir
Ne varsa çekmiştir ıstıraba dair
İçi dualı,
Dışı sıvalı
Yıkık bir gecekonduda kalır.
Bir kendisi birde hasta kızı vardır.
...ben iki kere öldüm ve dirildim. Artık gerçekleri başka bir boyuttan algılıyorum. Sana ne desem boş. Tanrı şahidimdir, kanadım olsa uçar giderdim.
Ama gel gör ki iki kere öldüğüm halde hâlâ ruhum dünyaya bağlı...
Abdullah b.Revaha arkadaşına : "Gel de bir saat iman edelim" dedi.Arkadaşı : "Niye biz mümin değil miyiz?" diye karşılık verdi.Bunun üzerine Abdullah b.Revaha şu cevabı verdi :"Evet müminiz elhamdulillah.Ama gel Allah'ı zikredelim ki/analım ki imanımız artsın!"
Tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark
Ve durdu muydu bir gün bu kör avara kasnak
Bir zincir yitirenler, bir dünya kazanacak
Sen de o dünyadansın, sınıfın bil safa gel
Hava döndü, işçiden, işçiden esiyor yel
Can Yücel
Yahu sen Mayıs ayısın.
Senin bize mavilikler, rengarenk güller,yuvasından uçmaya hazırlanan Yavru kuşlar ,dalında büyümeye başlayan minik erikler vermen gerekirken
Neden
İnsanlara benzeyip buz gibi Soğuksun ?
Sen Aralık değilsin kendine gel
Altı üstü bir kare fotoğraf çekecektim.Kitabımı üşüttün🌼☺️☺️
Buz gibi bahar havasından
Tüm Emeği ile çalışanEmekçi Kardeşlerimin Fazla bişey değişmeyecek olsa da çünkü işciler işine gitmek için bu havada yollardalar gününüz güzel geçsin..
Nerdesin? Meğer ne doldurulmaz bir derinlikmiş yokluğun. Kaderde bu sensizlik de varmış. Her insanın yüzünde sana benzeyen bir şey aramak da varmış. Sesini duymak varmış şarkılarda, bütün kitaplarda seni okumak varmış. Meğer ne dayanılmaz bir şeymiş yokluğun. Kağıtlara seni yazmak varmış, renk renk dinlemek varmış seni, çiçek çiçek koklamak varmış. Artık hiç yazmasan da olur hiç gelmesen de... Meğer ne türlü bir ölümmüş yokluğun.
Bir daha nerdesin demeyeceğim. Bendesin artık. Dudaklarımın değdiği kadehlerdesin. Serin yağmurlar getiren bulutlardasın. Kâh denizlerdesin kâh rüzgarlardasın. Uzaktasın, ama yine bu şehirdesin.
Gittiğine inanmıyorum. Gel demeyeceğim .