Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hadi gel sevgilim Uzanalım toprağın altına Çiçekler mayalansın göğsümüzde.
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
Hadi gel Nefes almak hüner değil Seninle ölmek istiyorum
Reklam
Bakarsın ki çiçekler Aramızda yükselen kayaların kalbinde Birer birer açıyorlar yeniden   Bakarsın yolunu kaybeden yolcu Son durağına yürüyor hasretinin   Bu kadar mı zordu bir mumun alevine Dokunmak ve sevmek ıstırabımı Bir dalın çürüyen yaprağı mıydı hayat Güneşi arayan gölge kimindi Bağışla, incinen bahar Yanan mektuplar benimse Gel, yeniden buluşalım derinde Çeşmelerden gökyüzüne akalım Tut ellerimden, hadi gülümse…
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Maviye Maviye çalar gözlerin, Yangın mavisine Rüzgarda asi, Körsem, Senden gayrısına yoksam, Bozuksam, Can benim, düş benim, Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık...
… “Üstün başın amma kirlenmiş, bızdık.” “Bir sürü oyun oynadım. Yerlerde yuvarlandım. Sularda sıçradım…” “Hadi bir şeyler yiyelim. Ama böyle domuz yavrusu gibi leş bir halde yemeğe oturamazsın. Gel üstünü çıkar, şu sığ tarafta suya gir çık.” Bir an kararsız kaldım, söylediğini yapmak istemiyordum. “Ben yüzme bilmem.” “Gerek yok ki. Gel, ben yanında dururum.” Yerimden kımıldamadım. Görmesini istemiyordum… “Benim önümde soyunmaktan utanacak değilsin herhalde?” “Yok. Ondan değil…” Başka seçeneğim yoktu; sırtımı dönüp üstümü çıkarmaya başladım. Önce gömleğimi, sonra askılı pantolonumu. Hepsini yere attım ve dönüp yalvarırcasına yüzüne baktım. Hiçbir şey söylemese de kapıldığı dehşet ve isyan gözlerinden okunuyordu. Yediğim dayakların morartıları, izleri ve kabukları görmesini hiç istemezdim. İçlendiği için kelimeleri bulmakta zorlansa da, “Acıyorsa suya girmene gerek yok,” diyebildi. “Artık acımıyor.” (Tomaso Albinoni, Chamber Orchestra of Miemo Adagio in G Minor)
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
Rüzgarda asi körsem, Senden gayrısına yoksam, Bozuksam, Can benim, düş benim, Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık...
Of bişey dicem burada 1K dizi falan da yapın hatta ben yapayım hadi nolur dizi dedikosu yapılsın biraz ebrarrrr gel buraya uyumamış ol nolur
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bağırmayan Çocuğunuz Olsun İstiyorsanız
Derdini rahatlıkla anlatabileceği kadar dostu olun; Güven içinde sığınabileceği bir liman olun; ‘Hadi gel beraber yağmurda yürüyüp ıslanalım’ diyecek kadar arkadaş olun; ‘Bu sana zarar verir, sınır koymamız gerek’ diyecek kadar ebeveyn olun; ‘Uff yine mi sayfalarca ödev, çok yoruluyor olmalısın’ diyecek kadar anlayışlı olun; ‘Hadi kuzum, yaparsın sen bu işi’ diyecek kadar destek olun; Yapamadığında sokulup anlayabileceği omuz olun; ‘Sen okuldayken sevdiğin kekten yaptım’ diyecek kadar düşünceli olun; Ağladığında, tutturduğunda, inat ettiğinde sabırlı olun; Dizindeki yarayı şefkatle öpecek kadar merhametli olun; Evladınızın varlığından mutlu olun; Ve ‘iyi ki varsın yavrum’ diyecek kadar şükran dolun. Çünkü çocuk sabır gerektiren bir ‘zahmet’ değil, yüreğimize şükür sağanakları yağdıran bir ‘nimet’tir. Çocuğu olan, çocuk düşünen mutlaka okuması gereken bir kitab. O kadar güzel anlatılmış ki herkese tavsiye ederim. İyiki kitaplar var.
Bağırmayan Çocuklar
Bağırmayan Çocuklar
Hatice Kübra Tongar
Hatice Kübra Tongar
Bağırmayan Çocuklar
Bağırmayan ÇocuklarHatice Kübra Tongar · Hayykitap · 2018645 okunma
REŞATNAME - 2
Pencerene üfle, Canını yak çıkar derinlere. Reşat Bey ahvali paspası üzerine, Çıkamadın şu günahından. Ateşe üfle, Çevir tekrar üfle. Kabuğun çatlar,
Reklam
Bu sırada kadının “evlilik” dediğini duyuyor , “hem talihtir hem talihsizlik; hem uğurdur hem de bir lanet. Sen evlilik düşünüyorsun herhalde kızım. Kötü bir şey söyleyip aklını karıştırmak istemem. Gönlünü çalan birisi var mı?” Gönlünü çalan ha! Şu eski klişelerdeki naifliğe gel de bayılma ! Gönlünü çalan , gönül hırsızı, seni çapkın seni dönemi , ne hoş! “Nasıl hem iyi hem kötü “ diye sormadan edemiyor Zehra . Kadın acı acı gülümsüyor , ona kendi çevresinden , Anadolu’dan bir atasözüyle cevap vereceğini söylüyor ve “ağzında balı olanın götünde iğnesi olur .” Diyor. Hadi şimdi otur düşün bakalım , ne demek istiyor .
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Gerçekten yapacak mıyız bunu?" diye sordum duvarın üzerinden. Elimdeki ayakkabılarımı yere, havuzun kenarna fırlattım. Berfu çoktan üzerindeki elbise ile havuza girmişti bile! "Gel hadi!" dedi Aziz Ata, bana ellerini uzattı. Titrek bir nefes aldım. Havuzun turkuazına kaydı gözlerim, Aziz Ata'nın saçlarının koyu sarısına ve parkın yeşilliğine... Renklenmek güzelleşmekti, annem hep böyle derdi.
Gel hadi, içelim de analım güzel anıları Unutalım bir şüre daha ihtiyatı, tasaları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.