Ruslar’ın, Sovyet Rusya’ya alıp götürdükleri önemli Almanlar vardır ki, bunlar şanselöri bahçesinde Hitler’in yakılışının görgü şahitleridirler. Bu insanlar on yıllık bir esaret
hayatından sonra, Rusya’dan Almanya’ya döndüler. Profesör Trevor Roper’in bulduğu neticeleri, bu insanlar aynen teyit etmişlerdir. 1945 yılında bir Alman mahkemesi,
Didem Madak
Dünya vatandaşı olmaya çalışan, kendini bulmaya, coğrafyasını bulmaya çalışan her bireyin mutlak okuması gereken kitap.
Didem Madak gördüğünüz anda mutlaka kitabın orta yerinden rast gele açıp okuyun kısmetinizde nasıl bir şiiriniz varsa sizi bulacaktır.
Didem Madak'ın hayatı ve kişiliği mutlaka bilinmelidir ve daha sonra kitabı okurken onun hayatını baştan sona doğru bir serüvenine çıkacak ve onunla seyahat edeceksiniz.
Şiirlerinin hepsini buraya yazsam yeridir. Çünkü bir dizesi bile paylaşılsa diğer dizelerin hatrı kalır. 
Didem Madak
Hayalin nedir çocuk?
Tek bir yerde çürümek mi çocuk.
Yoksa gezmek öğrenmek yaşamak mı?
Vatanını sev çocuk ama
Vatandan da ayrıl ve gez öğren gel.
Her ırktan insanla konuş çocuk.
Almanlar
İlkokul geç olur.. Ana rahmine düşünce "helal" çip takın çocuğa!!
Türkeş, buradan yola çıkarak güncel birtakım politik meseleleri de gündeme getirir ve sonradan 12 Eylül Anayasası tarafından anayasal garanti altına alınacak ilkokullara din dersi konulması meselesiyle ilgili olarak şunları söyler:
İlkokullardan itibaren, Müslüman bir toplum olan Türk milleti için çocuklarımıza Müslümanlığın temel esasları hakkında bilgi vermek, onları yetiştirmek mutlaka gereklidir . ... Bugünkü eğitim sistemimiz içerisinde, Orta öğretimdeki seçmeli dersler arasında İmam-Hatip Okulları'nın uyguladığı şekilde, Kuran-ı Kerim dersi
de alınmalı, din bilgisi dersi de mecburi olarak üç saate çıkarılmalıdır. Türk vatandaşı çocuğunun dini terbiyesini devletten beklemektedir, Devletin vazifesi de "iyi insan, iyi vatandaş" yetiştirmektir.
Sayfa 172 - Yordam Kitap 2. Baskı 2019
Anayasanın tarihçesi:
Britanya Anayasası'nın evrimi 1689 Haklar Bildirgesi'ne ve hatta 1215 Magna Carta'ya kadar geriye götürülebilir ancak anayasaları geç 18. Yüzyıl'a ait yaratılar olarak düşünmek daha kolaydır. 'Anayasalar çağı' ilk 'yazılı' anayasaların kanunlaştırılmasıyla başlamıştır: 1787'deki ABD Anayasası ve 1789'daki Fransız İnsan ve Vatandaş Hakları Deklarasyonu.
Bizde de işsizlik yok! İş beğenmeme var!!
SSCB'de yarım yüzyıldan beri halledilmiş olan işsizlik sorununu (daha açık deyişle tam istihdam sorununu) çözmek artık söz konusu değildir. Anayasa her Sovyet vatandaşı için çalışma hakkını garanti altına alarak, bu çözümü onaylamaktadır. Kanımızca, şu ya da bu devletin bünyesinde, demokrasinin gelişme düzeyi hakkında yargıya varmak için başlıca ölçüt buradadır. Garanti edilmiş bir işi olmayan insan, kendi gereksinimlerini ve ailesinin gereksinimlerini giderecek her olanaktan yoksundur. Kaderi patronların elindedir, ya patronların iradelerine boyun eğmek ya da er geç işsizlerin saflarını daha da kalabalıklaştırmaya gitmek zorundadır.
