Otuz iki yıl, her gün, hiç usanmadan, yorulmadan, vazgeçmeden, boyumdan ve ağırlığımdan büyük, geçmişten ve gelecekten fazla içtim. Tıpası çekilmiş bir küvet gibi doldurup boşalttım kendimi. Bir şişe ateş suyu için topraklarına ihanet eden Kızılderililerle akrabalığımı kanıtlayacak kadar, hatta Jack London kadar içtim. Ama ölmedim. Yaşamam gerektiği için değil. Sadece ölemediğim için...