“evet, tabii, efendim! Mümkünse haftanın yedi günü ve mümkünse iki işte birden çalışmayı severim.”
“neden?”
“para için, efendim. Renkli televizyon, araba, ev, ipek pijamalar, iki köpek, elektrikli tıraş makinesi, hayat sigortası, sağlık sigortası ve diğer sigortalar, çocukların eğitimi,otomatik garaj kapısı, pahalı giysiler ve Kırk beş dolarlık ayakkabılar, fotoğraf makinesi, yeni koltuklar, yeni yatak, duvardan duvara halı, kiliseye bağış, merkezi ısıtma.”
“pekala, pekala. Kes. Bu imkanlardan ne zaman istifade edeceksin?”
“anlamadım efendim?”
“gece gündüz iki işte birden çalışırken bu lüks hayatı yaşayacak zamanı nereden bulacaksın?”
“günü gelecektir, efendim, günü gelecektir!”
“peki çocuklarının bir gün büyüyüp senin hıyarın teki olduğunu söyleyeceklerinden korkmuyor musun?”
“hayatımı onlar için çalışarak geçirdikten sonra mı? Elbette, hayır!”