Geçmişi yıkmak bize nasıl bir gelecek müjdelemektedir? Geçmişi kendimiz mi, kendi kararımız mı yıktırıyor? Değişme ve yenileşme nedir, hangi yönde doğrudur? Biz ne zamandan beri böyle yıkıp, yeniden yapıyoruz yuvamızı?
Sayfa 13
Muhafazakarlar ve modernistler
İnsanı sadece terbiye etmekle kalmayan aynı zamanda dünyaya nizarn verme yeteneği olan İslam'a, kendi kabulleri doğrultusunda, İslami yenilenme fikrine, her zaman iki tip insan tarafından karşı çıkılmaktadır: Muhafazakarlar eski reçeteleri, modernİstler ise başkasına ait (yabancı) reçeteleri istemektedirler. Birinciler İslam'ı geçmişe çekmekte, ikinciler ise ona yabancı bir gelecek hazırlamaktadırlar.
Reklam
İnsanı sadece terbiye etmekle kalmayan aynı zaman­ da dünyaya nizam verme yeteneği olan İslam' a, kendi kabulleri doğrultusunda, İslami yenilenme fikrine, her zaman iki tip insan tarafından karşı çıkılmaktadır: Mu­hafazakarlar eski reçeteleri, modernİstler ise başkasına ait (yabancı) reçeteleri istemektedirler. Birinciler İslam'ı geçmişe çekmekte, ikinciler ise ona yabancı bir gelecek hazırlamaktadırlar. Aralarında mevcut olan büyük farklılıklara rağmen bu iki grup insanın ortak tarafları vardır. Her ikisi de Avrupalıların anladığı manada İslam' ı sadece din (religi­on) olarak görmektedirler. Mantık ve dil inceliklerine yönelik belli eksiklikleri ve İslam'ın özü, onun tarihte ve dünyadaki rolü hakkındaki anlama kabiliyetsizliği, bir sebepten dolayı tamamen yanlış olarak, onların İslam di­nini religion olarak tercüme etmelerini sağlamaktadır.
Muhafazakârlar Ve Yenilikçiler
“Sadece ferdin yetiştirilmesi değil aynı zamanda dünyaya nizam vermesi hasebiyle ele alınan İslami yenilenme fikrine her zaman muhalif olacak iki grup mevcuttur. Eski düzenin korunmasını isteyen muhafazakârlar ve yabancıların düzenini isteyen modernistler. Birinci grup İslam’ı geçmişe çekerken ikinci grup da ona başkalarına ait gelecek hazırlar.”
Sayfa 24 - KetebeKitabı okudu
Çünkü mücerred isim dışında, Allah'ın ilmi mahlâkâtın ilmine hiçbir yönden benzemez. Diğer isim ve sıfatlar da böyledir. Bilakis Allah'ın ilmi hâzırda (ezelden) mevcuttur, sabittir ve değişmez, kulun yenilenen şeyleri bilmesi sonradan olmadır, görünüştedir ve değişir. Meseleyi zihinlere yaklaştırmak için bir misâl vererek şöyle deriz: Üzerinde enlemesine paralel siyah, beyaz, kırmızı ve başka renklerde çizgilerin olduğu büyük bir direk farz edelim. Bu direk kuvvetlice çevrildiği zaman, geçmiş ve gelecek olmadan, renklerden birisi ileri ve geri gitmeden, kuvvetli gözün bu renkli direği bir defada göreceğinde şüphe yoktur. Karınca bunun tersinedir, meselâ biz onu siyah bir bayrağın üzerine koysak, zayıflığından dolayı onun gözü siyah bir çölde yürüdüğünü görür. Sonra beyaz bir sahrada, sonra kırmızı bir sahrada yürüdüğünü görür. Onun görmesi, siyahtan beyaza ve kırmızıya değişir. Bu ancak bizim bütün renkli bayrağı kuvvetli bir şekilde bir defada ve karıncanın zayıf görmesine nazarandır. İşte bizim bilgimiz, bu şahsın hallerinin zayıflığından dolayı bir hâlden bir hâle göre değişir. Gaybleri bilenin ilmi bunun tersinedir, zaman ve mekân O'nun önüne geçemez. Biz bu misâli düşünme kolay olması için verdik. Ancak, bu ve diğeri nerededir?
Sayfa 218Kitabı okudu
Coca - Cola mı o :)
Şirketin kârlarında istikrar yaratan şey işte bu üründeki istikrardır. Eğer bir şirket ürününü değiştirmek zorunda değilse ne araştırma ve geliştirmeye (Ar-Ge) milyonlar harcaması ne de tesislerini ve araç setini gelecek senenin modelini üretmek için yenilemek için milyarlar harcaması gerekmeyecektir.
Reklam
487 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.