"Yahu, Türk, İslâm'ı kabul etmekle neler kazanmış! Ben Türkçeyi bilmem, fakat zannederim ki, İslâm'ı kabul etmeden önce, Türk lisanında bu ahengi verecek, uzun heceler yoktu... Bu nâmütenâhîliklere ait fikirleri ifade etmek için gereken dil zenginliği, nasıl tekâmül edip bu kadar genişlik ve derinlik kazanabildi?" Onun bu sualine İbrahim Bey'in cevabı şahane oldu ve herkesi hayrette bıraktı: Efendiler, Selçuklu'yla tekâmüle başlayan ve Osmanlıyla devam eden, Türkün ilmî ve edebî san'at dili o hâle gelmiştir ki, Arapçadan ve Farsçadan zengin olmuştur, dersem; şaşmayın! Niçin? Çünkü Arapça ve Farsçada yalnız Arapça, Farsça kelimeler var. Halbuki Türkçe, bu iki lisanın en güzel, en ahenkli ve en lüzumlu kelimelerini almış; üç dilin en güzel kelimeleri ile, güzeller güzeli, ahenkli bir lisan teşkil etmiştir. Türk şairleri de bu sayede, kelime ve kafiye zenginliğine kavuşmuşlardır. Arap şairleri gibi Türk şairleri de hiç yorulmadan yüz, yüz elli beyitlik kasideler yazarlar... Divan edebiyatı, öyle güzel bir terkip ile en yüksek edebiyat şahikasına erişmiştir...
Sayfa 314Kitabı okudu
Sevmek alışveriş değildir. Geometri değildir, aritmetik değildir. En değerli şeydir belki, ama karşılığında hiçbir şey alınamaz. Karşılıksız bir çeke atılmış, kuru bir imza değildir sevmek. İskambil kağıdı değildir, zar değildir, bir dilim ekmek değildir, bir kadeh içki değildir, hesap pusulası değildir sevmek. Sevginin bedeli yine sevgiyle ödenir, altınla değil. Sevilmekse; sevmenin mükafatıdır ancak, karşılığı değil. Bir sevgiye eş başka bir sevgi olamaz. Çünkü her sevgi birbirinden büyüktür. Sevgi tartılamaz, sevgi ölçülemez. Sevgi; gram değildir, mesafe değildir. Derinlik sanırsınız, yüksekliktir o. Sevgi; dudak değildir, göz değildir, saç değildir. Sandalye değildir sevgi, yatak değildir, çarşaf değildir. İçki değildir, içemezsiniz, fakat her şeyden güzeldir sarhoşluğu. Geçip karşısına seyredemezsiniz, manzara değildir, tablo değildir, heykel değildir. Okuyamazsınız, kitap değildir. Bilmece değildir, çözemezsiniz. İsteseniz de içinizden atamazsınız, kan değildir, kesip damarınızı akıtamazsınız. Siz ağladıkça o güçlenir içinizde. Akmaz, gözyaşı değildir. Kuş değildir uçmaz, çiçek değildir koklanmaz. Bitmez, çile değildir. Ne desen o değildir sevmek.
Sayfa 221 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
Paracelsus, Pico de la Mirandola, Fichino ve yoldaşları dö­ nüşümün majik felsefi Pansofik bileşimini başlatmış olabilirler­ di. Bununla birlikte, bu Pansofik ya da Teozofik sentez en büyük meyvesini, İngiliz Rönesansı okültistleri John Dee, Thomas Va­ ughan ve Robert Fludd'un yazılan ve etkinliklerinin yanı sıra Fa­ ma Fraternitatis,
Bir insan bir diğerinin iç dün yasında derinlemesine yer edinene kadar -evet, gelişmeye devam etmek istiyorlarsa gerçekten de aynı kökten büyüme ye başlayacak kadar derinlik gerekiyor- ne çok sarsıntı, ne çok üzüntü yaşıyor, nasıl bir ruhsal çabalama ve dönüşüm geçiriyor.
Sayfa 71 - PDFKitabı okudu
Dinle, sana sevmenin ne olmadığını söyliyeceğim önce. Ne olduğunu sen sonra anlayacaksın. Dinle. Sevmek alış-veriş değildir. Geometri değildir, aritmetik değildir. En değerli şeydir belki, ama karşılığında hiç bir şey alınamaz. Karşılıksız bir çeke atılmış, kuru bir imza değildir sevmek. İskambil kâğıdı değildir, zar değildir, bir dilim ekmek değildir, bir kadeh içki değildir, hesap pusulası değildir sevmek. Sevginin bedeli yine sevgiyle ödenir, altınla değil. Sevilmekse; sevmenin mükâfatıdır ancak, karşılığı değil. Bir sevgiye eş bir başka sevgi olamaz. Çünkü her sevgi birbirinden büyüktür. Sevgi tartılamaz, sevgi ölçülemez. Sevgi; gram değildir, mesafe değildir. Derinlik sanırsınız, yüksekliktir o. Sevgi; dudak değildir, göz değildir, saç değildir. Sandalye değildir sevgi, yatak değildir, çarşaf değildir. İçki değildir, içemezsiniz, fakat her şeyden güzeldir sarhoşluğu. Geçip karşısına seyredemezsiniz, manzara değildir, tablo değildir, heykel değildir. Okuyamazsınız, kitap değildir. Bilmece değildir çözemezsiniz. İsteseniz de içinizden atamazsınız, kan değildir, kesip damarınızı akıtamazsınız. Siz ağladıkça o güçlenir içinizde. Akmaz, gözyaşı değildir. Kuş değildir uçmaz, çiçek değildir koklanmaz. Bitmez, çile değildir. Ne desen o değildir sevmek.
Reklam
406 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.