Günler gelip de geçti sanmayın; günler delip de geçti.
Her gelip geçen neslin söylediği nakarat: Nasıl geçti bunca yıl Veya bir şairin kitabına verdiği ad: "Geçti mi geçen günler".
Reklam
Ayrılık Provaları
... Koyun koyuna uyuduğumuz tepedeki çimenlikten beri çok vaadiyle dünyanın çok gözler gelip geçti canımdan ama olmadım! Hepsi birdi sevgilim nasılsa sonunda hepsi birdi.
Yanılgıların bir anlam içerebileceğine dair bir örnek
... bir adam şunları anlatıyor bana ''Birkaç yıl önce evlilik hayatımda bazı olumsuzluklar baş göstermişti, eşimi fazlasıyla soğuk buluyor, onun seçkin özelliklerini içtenlikle takdir etmekten geri kalmıyorsam da, birbirimize karşı sevecen duygulardan yoksun yaşayıp gidiyorduk. Bir gün eşim çıktığı bir gezintiden beni ilgilendirebileceğini düşünerek aldığı bir kitapla döndü eve. Gösterdiği bu incelik için kendisine teşekkür ettim, okuyacağımı söyleyerek bir yere koydum kitabı. Koyuş o koyuş, bir daha bul bulabilirsen. Zaman zaman ortadan kaybolan kitap aklıma gelip aramaya kalktımsa da bir türlü bulamadım. Derken aylar geçti aradan, olaydan yaklaşık altı ay sonrasıydı, bizden ayrı bir evde oturan anneciğim hastalandı, eşim de hasta kayınvalidesine bakmak üzere evden ayrılıp gitti. Annemin durumu zamanla ciddileşti, eşim de canla başla uğraşıp didinerek, hasta anneme hizmet etmekten, ona karşı elden gelen ilgiyi göstermekten geri kalmadı. Bir akşam annem için yaptıklarından dolayı içim hayranlık duygusuyla ve şükranla dolup taşarak eve döndüm. Yazı masama yaklaşıp, belli bir amaç gütmeden, ama uyurgezerlerdeki o kesin farkındalıkla gözlerden belli birini açtım, daha önce ortadan kaldırıp da sonradan bir türlü bulamadığım kitap gözdeki öteberinin en üstünde durmuyor mu!'' Bir yere konulan bir şeyin sonradan aranıp bulunamayışının nedeni ortadan kalkar kalmaz, aranan şey bulunmuştu.
Bir gün, ölü benliklerimden birini toprağa verdiğimde, mezar kazıcısı oradan geçti ve bana şöyle dedi: "Cenaze töreni için buraya gelenler arasında, sevdiğim insan sadece sensin." Cevap verdim: "Bana iltifat ediyorsunuz; ama beni niçin seviyorsunuz?" "Çünkü," dedi mezarcı, "onlar ağlayarak gelip ağla­yarak gidiyorlar, ancak sadece sensin gülerek gelip gülerek giden."
Sayfa 27 - İş bankasıKitabı okudu
"Kentin sakinleri nankörlük ve ilgisizlik uykusuna dalıp gitmişken kuşaklar gelip geçti. Sonunda, uyanıp bilgi şafağının doğduğunu kendi gözleriyle gördükleri zaman, o şair adına halk meydanının ortasına kocaman bir heykel diktiler; şimdi her yıl onun hatırasını kutluyorlar... Ah! şu insanoğlu ne kadar da cahil!"
Reklam
Üç ay geçti Venedik beylerinin adamları gelip mektup getirdiler. Bu haber kafir memleketlerine eriştiğinde demişler ki Sultan Selim Han Acem ev Arap memleketlerini feth etti. Şimdi sıra bizim memleketimize geldi. Onunla karşılaşmak ve savaşmak için gücümüz yetersizdir. Zaruri ona tabi olalım diye ünlü frengistan hükümdarlarından sekizi bir araya gelip hediyeler ve üçer yıllık haraçlarıyla elçiler tayin etmişler.
Sayfa 354Kitabı okudu
işim acele
Gençlik... Gelip geçti... Bir günlük süstü; Nefsim doymamaktan dünyaya küstü. Eser darmadağın, emek yüzüstü; Toplayın eşyamı, işim acele!
Yıllar geçti yârdan hâlâ gelmedi haber O vefasız yad ellerde acep ne eyler? Rüzgâr ona dertlerimi bari sen anlat Git kaygısız şen gönlüne biraz elem kat Ayrılmıştım ben onunla bir karlı gece Hatırlamaz o geceyi belki iyice Yıldızlarla parıldayan bir semâ gibi Yaş dolmuştu pek sevdiğim siyah gözleri Yıllar var ki o bakışı düşünerekten Aşkımızı ölmeyecek zannetmiştim ben Bu hissimde yanılmamak ümidi bugun Beni biraz yaşatıyor işte onun'çün : Rüzgâr ona dertlerimi ne git ne anlat Ne de gelip hasta ruha daha elem kat
Sayfa 1893Kitabı okudu
"Sonuçta ne fark ediyordu ki? Herkes en nihayetinde ölüyordu; iyiler, kötüler, güçlüler, zayıflar, yaşamayı sevenler, yaşamayı küçümseyenler. Herkes gelip geçti. Her şey gelip geçici."
Sayfa 50 - Profesör James Howard SmithKitabı okudu
Reklam
Bir kadın gördüm.Ulu bir dağın tepesinde,ıssız,sessiz duruyordu.Yüzünü yağmura vermişti.Yağmur muydu,ırmakların,gözelerin suyu muydu,kan mıydı,gözyaşı mıydı yağan,bilemedim. Bir oğlancık gördüm:Kanlı bir denizin kıyısında kumlara uzanmış yatıyordu.Dalgalar usul usul yıkıyordu ayacıklarını.Tekmil hareketsizdi,sessizdi,laldi.Ölü müydü uykuda
Sayfa 135Kitabı okudu
“Az önce bir kadın geçti caddeden, fark etmedin sanırım?” “Fark ettim.” “Neden bağırmadın?” “Bağırsam korkup kaçacaktı, seni de öfkelendirmiş olacaktım. Üstelik alıştım da, o kadar rahatsız değilim durumumdan.” “Korkup kaçardı belki, ama kaçtıktan sonra polisi arayıp buraya yönlendirebilirdi. Hem neden kızayım ki? Ben seni zorla mı tutuyorum burada? İstediğine seslen gelip kaldırsın. Zorla tutsam bile kaçmak istemeni anlayışla karşılarım. Tutsak olan birinin kaçmak istemesi çok doğal, bunu nasıl yadsıyabilirim?"
Sayfa 17 - Velespit YayınlarıKitabı okuyor
Bir şeyleri Bir yerlere Tıkıştırdık Geçti ömür Bir şeylere Bakıyoruz Özgeçmiş Öz boşa geçmiş Şeylerimiz Çok anlamsız Çok anlamsız Geçti ömür Bir yaşamı Bir yerlere Tıkıştırdık Geçti zaman Bir şeylere bakıyoruz. Salak salak Gelip geçiyorken ömür.
Sayfa 70
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.