“SOMAS’TAN AY IŞIĞINA” VE MEHMET KUVVET
M.NİHAT MALKOÇ
Mehmet Kuvvet Trabzonlu bir şiir işçisi… Daha düne kadar böyle anılıyordu; fakat artık ona bir de “öykü yazarı” sıfatını eklememiz gerekecek. Zira değerli şair ve yazar dostum Mehmet Kuvvet “Somas’tan Ay Işığına” adlı bir öykü kitabı çıkardı geçenlerde. Bugüne kadar şair olarak bildiğimiz
Yazışma ve Haberleşme Sanatı –1971 Nejat Tamtürk
Başlıkta adı geçen kitap, zamanında enstitülerin Türkçe bölümlerinde ders kitabı olarak okutulmuş bir kitap. Mektup, dilekçe, ilan v.b. yazışmalarla ilgili örnekler vererek nasıl mektuplar yazılacağını açıklamış. Dönemimizle kıyasladığımızda gülümseten ve o naifliğe özlem duyuran örnekleri konu başlıkları ile ara ara verilen örnek yazışmaları paylaşmak istiyorum.
Konu: Bir genç erkeğin, bir kızla buluşmak arzusunu bildiren mektubu
Küçük Bayan,
Arkadaşım Kamuran`ın evinde sizinle tesadüfen tanışmış bulunuyorum. Bundan duyduğum memnuniyeti anlatamayacağım.
Sizinle çok kısa bir zaman beraber bulunabilmiştim. Sizi görmek ve uzun, uzun konuşmak istiyorum. Bu dileğimi size bildirirken, anlaşılabileceğimizi ilâve etmek isterim.
Tekrar görüşme fırsatını bana bağışladığınız takdirde mutlu olacağım. Bu dileğimin tarafınızdan uygun karşılanacağı ümidindeyim.
En samimi hislerimi kabul ediniz.
Nihat
Geleceğini biliyordum
Savaşın en kanlı günlerinden biri.
Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü.
İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar.
Asker teğmene koştu ve:
- Teğmenim. Fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim? Delirdin mi? der gibi baktı teğmen...
- Gitmeye değer mi? Arkadaşın
Sanadır, kuşatılmış arkadaşım,
ak dağların berrak sularına,
batık gemi düşünün seni bağladığı yere
gider ayrılık şarkım.
Uyandım bugün
yelkenlerimde kanatlanma arzusuyla,
haberleşme mumları tutuyorum
duygusuz pusulanın gösterdiği
zaman limanına giderken gemi.
Dilimi rüzgara veriyorum
sözcüklerini gergin gergin tutmak,
taze acılarından