Çocukken ölümsüzlük denilince ne kadar da güzel olabileceğini düşünürdük ama o dönemde yaşadığımız hayatları göz önünde bulundurarak sonsuza kadar öyle devam edeceğini düşünüp ölümsüzlüğün çok da kötü olmayacağına karar vermiş olmamız gayet normal geliyor. Ama yaş aldıkça her şey değişiyor bu kitapta da yazarın dikkat çekmek istediği noktayı gayet iyi anlayabiliyorum. Sonsuz bir yaşam çok da kolay olmasa gerek sürekli yer değiştirmek, bir yere ait olamamak. Ölümün de hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu gayet anlaşılır ve yumuşak bir dille korkutmadan anlatıyor olmasını çok sevdim.
Buna dair ufak bir alıntı da bırakıyorum
"Yaşamak zorlu bir iştir, ama bizim gibi olursan aynı zamanda faydasızdır da. Hiçbir anlamı yoktur. Eğer tekrar çarkın bir parçası olmanın yolunu bulsaydım, bir dakika bile beklemezdim. Eğer ölüm yoksa yaşamın ne anlamı var ki? O zaman yaşam olarak adlandıramazsın bile. Biz yalnızca varız, buradayız, yol kenarındaki taşlar gibi.”
Çocuklara ölümü anlatmak ebeveynler için zor oluyordur ama kitap bu konuda çok yardımcı olacaktır. Bu yönüyle benim için de çocuklara hediye olarak alınabilecek yeni bir hediye alternatifi oldu.
Sadede gelirsek çocuk kitaplarını oldum olası çok sevmişimdir. Bu kitap da beni yine yanıltmadı ve okurken çok keyif aldım.
Ölümsüz AileNatalie Babbitt · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,369 okunma
Seneler ay olmuş, haftayla kapışıyor, gün olmak yolunda emin adımlarla ilerlerken, saniye olmaktan farksıza varıyoruz!.. Ve fakat, bir anmış sadece gelip geçen. Demeye ne kadar da hızlı yaklaşıyoruz...
Beyzade
@derunii
·
4y
21 م
Bir gün gelecek, bir gün kalacaktı.
O gün geldi... Geçti.
Eşlerin dahi birbirini ancak beş yılda tanıyabildiği söylenir.
İnsanı tanımak zordur.
Öyle ki yıllardır dost bildiğiniz biri, gün gelir öyle bir söz söyler, öyle bir hareket yapar ki şaşırır “Yahu ben bu adamı bunca zaman içinde tanıyamamışım” dersiniz.