Bediüzzaman'ın müvekkilinin mahkeme savunması konuşması -okumaya değer-
"Muhterem Vatansever Allah'ına ve mukaddesatına bağlı necip Türk hakimleri! Şu korkunç küfür propagandasına körpe Müslüman Türk çocuklarının temiz ve saf dimağlarını senelerce tahrip edecek felce uğratan korkunç din düşmanlarının aktığı zehirlere bakın." "Ne korkunç hal ve tezatlar içindeyiz. Savcı bunu görmez, İslam dinine ve bütün mukaddes dinlere yapılan bu korkunç taarruz ve hareketi takip etmez de, bu taarruzdan gençliğe muhafaza tedbirleri tavsiye edeni mi yakalar?" "Pek muhterem Türk Müslüman Hakimler! Siz Kur'an'ı Mübin'in Allah'ın nurunun pırıltıları ile dolu olan ve yalnız o nur-u İlâhîyi aksettiren Risale-i Nur Gençlik Rehberi'nden dolayı müvekkilimi mahkum edemezsiniz! Muhterem, asîl ve Müslüman Türk hakimleri! Pek iyi bilirsiniz ki hakiki irşad âlimleri enbiyanın vârisleridir. Bu mübarek zatlar da kendilerine miras kalan va'zu nasihatı, Kur'an'ı Mübin'in emirlerine göre yaymakla mükelleftirler. Vazifesini yaparken hiçbir ücret ve ivazın talibi değildirler. Vazifelerini fisebilillah yaparlar. Ancak, Allah ve Resulünün rızasına taliptirler. Son nefeslerine kadar bu mukaddes vazifeye devam ederler. Çünkü, bu vazife onlara Allah ve Resulünün emanetidir. Müvekkilim, bu emaneti ehline tevdi ediyor diye nasıl tâkip ve tâzip edilir? Nasıl bu ihtiyar yaşında zayıf ve nahif bünyesi inanamayacağı ağır bir teklif ile mükellef tutulur? Gel zindana gir! Bu en korkunç bir zulüm olur. Bu zulme mâni olmak vazifesi de sizlere emanet edilmiştir. Bütün fenalıkları, günahları, ahlaksızlığı, rezaleti, fesat ve fitneyi imha edecek nurdur...
Sayfa 209Kitabı okudu
Türkiye Cumhuriyeti'ni ''gençliğe'' emanet etmiştir.
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
Ulusuna hayat hakkı bahşeden Atatürk'ü aramızda yaşatmaya mecburuz. Çünkü O, ulusal varlığımıza bütünlük vermesini bilen ve gençliğe idealler aşılayan bir insanın huzuru içinde, bu devleti kendinden sonraki nesillere emanet etti. O'nun, Türk milleti için dilekleri, daima bizimle beraber olsun ve idealleri gerçekleşsin.
Allah için sevmek.
Sual: Enbiya ve evliyaya muhabbet nasıl faidesiz kalır? Elcevap: Ehl-i teslisin İsâ aleyhisselâma ve Râfızîlerin Hazret-i Ali radıyallahu anh'a muhabbetleri faidesiz kaldığı gibi.2 Eğer o muhabbetler, Kur'ân'ın irşad ettiği tarzda ve Cenâb-ı Hakkın hesabına ve muhabbet-i Rahmân namına olsalar, o zaman hem dünyada, hem âhirette
Ata' mızın, en büyük Harbiyeli'nin eserini emanet ettiği gençliğe bak!
"Yaptıklarımızı asla kafi göremeyiz" "Benimle her şey bitmedi, daha çok iş var" Kendisi yapamazsa, ardından gelenler yapacak. Onlar da yapamazsa, başkaları... Niye Cumhuriyeti gençliğe emanet etmiştir? En çok gençliğe güvendiğinden... Yarınki kuşakların getireceği aydınlığa inandığından...
Reklam
120 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.