Hakkari'de Bir Mevsim 256 sayfa
Ferid Edgü'nün okuduğum ilk romanı
Roman 1977'de yazılmış ve 1982 yılında Erden Kıral yönetmeliğinde, Genco Erkal'ın başrolünde aynı isimde filmi çekilmiştir.
Kitapta, Hakkari ilinde öğretmelik yapan ve kendisine Nuh ismini vermeyi düşünen roman kahmanımız, o yıllarda öğretmenlik yaptığı ilin özelinde tüm bölgenin ortak sorunlarına değinmiş.
Kitapta; yalnızlık, dağ, deniz, kaçakçı, sürgün, çocuklar, bilinmedik hastalıklarla ölen bebeler, kar, tipi, otlu peynir, lavaş ekmek,çay soba,tezek, düş, düş-üş, yeni bir dil..
Kitap tahmin ettiğimden daha iyi çıktı. Keşke daha önce okusaydım hissi yaratan bir kitap. Dili şiirsel ve yormayan bitirildiğinde tatmin edici bir edebi hoşnutluk bırakan bir kitap. Yanı sıra çeşitli soru işaretleri ile de okurunu bir başına bırakır. Uzaktan konuşmanın ve içinde bizzat yaşamanın farklılığını hissettiren bir coğrafyayı bizlere açan bir yapıt. Mutlaka okunması ve dersler çıkarılması gerektiğini düşündüğüm bir eser.
İyi okumalar dilerim.
Kitabın benim için yeri epey ayrı çünkü bu eser birçok kez sahnelenmiş ve ünlü oyuncuların elinden geçmiştir. Bu eseri hem Erdal Beşikçioğlu’ndan hem de Genco Erkal tarafından izlemek ayrı bir keyifli. Kitap ise genel olarak o dönemin baskıcı ve otoriter yapısını bir o kadar sansasyönel ve dış dünyadan soyutlanmış bir karakterin kendi içsel konuşmaları eleştirisini okuyoruz. Rus yazarların bu gerçekçi ve iç karartıcı kalemlerine saygım sonsuz ve bir o kadar sevgi besliyorum. Rus klasik eserlerini seviyorsanız kesinlikle bir şans vermelisiniz, Tolstoy, dostoyevsky gibi yazarlar örneğin.
Örneğin,Genco Erkal emekli bahriye subayı babasının artık solcu olduğunu bana bildirmişti.'Ne solcusu?' diye sorduğumda,'Çetin Altan solcusu' diye cevap vermişti.
Genco Erkal'ın sesiyle kitabı okumak etkileyiciliğini kat be kat arttırdı, müzikal desteği ve diğer okuyucular mükemmel bir tat bıraktılar damağımda. Nazım Hikmet'in inceliğini yine Fazıl Say'ın oratoryosundan tanımıştım, o zariflik bu kitapla yine pekişti içimde. Ayrıca Muammer Sun'un "Sevda Çiçeği" müziği bir o
Hakkari'de Bir Mevsim Hakkari'de Öğretmenlik yapan bir Öğretmenin Gözünden anlatılıyor roman.
Kitap şiirce yazılmış her sayfasında adeta anlatılanları yaşıyorsunuz.
Dünyadan Yankılar bölümünde kitapla ilgili oldukça güzel ifadeler var, bazılarını burada alıntılayalım.
"Bu benzersiz kitap, okuru yavaş yavaş kendi içine çekiyor. Okuyucunun karşı
"Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlûkusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeye de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!"