Nereden başlasam anlatmaya bilmem ki .. hikayenin İstanbul’da geçmesi ayrı bir olay , aşkın en saf hali ile anlatılması ayrı bir olay.
Ömer üzerine alamadığı tüm sorumlulukların,hazin neticesini içinde var olan şeytana yüklemiş ve bu yüzden Macide ile yaşadığı hüsranı da bir çok kez İÇİNDEKİ ŞEYTANDAN bilmişti.Ancak belki sonradan ,farketmişti ki içinde şeytan değil bu hataların sorumluluğunu almaktan korkan, tembel, aciz bir insan (kendisi vardı ) yaşamı boyunca mesuliyetini alamayacağı kararlar aleyhine çıkarsa bunu içinde ki şeytana yüklüyor kendisini kandırıyordu. Ve üzüntüden , pişmanlıktan beraat ediyordu.En sonunda Macide ile yaşadığı aşktan da beraat etti. Artık içinde ki şeytanın varlığına inanmıyor, hayatındaki kaçtığı tüm güçlükler ile yüzleşiyor ve düzeltmeye çalışıyordu . İçinde olmayan bir şeytanı öldürüyordu.Yalnız bir farkla .. Macideyi, büyük aşkını geride bırakarak ..
Gene bir çok yerinde kendinizi göreceğiniz, farkındalık kazanacağınız ve eğer varsa içinizde ki şeytanı öldüreceğiniz bir kitap. Tek solukta okumanız dileğiyle ..