68 syf.
·
Not rated
·
Read in 21 days
Edip Cansever (1928–1986) İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olduktan sonra girdiği Yüksek Ticaret Okulu’ndaki öğrenimini yarıda bırakarak babasının Kapalıçarşı’daki dükkânında ticarete başladı ve 1976 yılına kadar anti­kacılık yaptı. Turgut Uyar ve Cemal Süreya ile birlikte “İkinci Yeni”nin öncü şa­irleri arasında anılan
Çağrılmayan Yakup
Çağrılmayan YakupEdip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 2018642 okunma
Herkesin aklına gelen aynı soru!
Daha ilk derste belli oldu ki bölükte, hangi dinden olduğumuzu bile doğru dürüst bilen bir kişi yok. Bir gün askerlere sordum: -"Bizim dinimiz nedir?" Hepsinin bir ağızdan, "Elhamdü-l-illâh Müslümanız" diye cevap vereceklerini sanıyordum. Fakat öyle olmadı, cevaplar karıştı. Kimisi "İmamı âzam dinindeniz", kimisi
Reklam
İstanbul’da bir sevdiğin varsa, üstüne üstlük bir de İstanbul’u seviyorsan, ne kadar uzağa kaçarsan kaç gene de kurtulamazsın bu şehirde cebelleşmekten rüyalarında.
478 syf.
·
Not rated
Okay (1931-2017), İslam Ansiklopedisi’nin on altıncı cildinde yazdığı ‘’hatırat’’ başlıklı madde başında ilk olarak hatıratın, edebi bir kavram ve terim olduğundan ve ilk örneklerine tarihsel değeri yüksek metinlerin içerisinde bulabileceğimizden söz eder. Söz konusu metinler tarih, seyahatname, rûzname, menâkıp, tezkire, muhtıra ve mektuplardır.
İbrahim Efendi Konağı
İbrahim Efendi KonağıSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 2022754 okunma
O sırada bir oyun daha oynandı. Daha Alman gemileri İs­tanbul’da görünmeden, Halil Beyin bulduğu bir formülle bu gemileri Osmanlı hükümeti güya satın almış oldu. Gemilere Türk bayrağı çekildi. Alman mürettebata renkli kırmızı fesler dağıtılarak bu mürettebat, güya Türkleştirildi. Fakat gemiler gene Alman kumandanının ve mürettebatının elinde kaldılar.
Sayfa 208
İstanbul’da coşkulu kalabalıkla karşılandı. “Davos Fatihi” pankartları açıldı. Aldı Davos rüzgârını arkasına… Miting meydanlarına fırladı. Deniz Baykal’ı eleştirirken atasözü icat etti. “İnce at da kargalar yesin” dedi. “Ziya Paşa’nın güzel bir lafı vardır, eşek ölür kalır eseri” dedi. Sonra “Pardon pardon, eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” diye düzeltti. Aslında düzelttiği filan yoktu… O laf Ziya Paşa’ya değil, Mehmet Âkif Ersoy’a aitti. “İstanbul’un tarihçesini bilmiyorlar, tarih bilseler konuşmaya yüzleri olmaz, öyle elinde mercekle Romen Diyojen gibi dolaşılmaz” dedi. Mercekle dolaşan, hayali roman kahramanı Sherlock Holmes’tü. Mercek yerine fenerle dolaşan Diyojen’in İstanbulla alakası yoktu, Sinoplu filozoftu. Romen Diyojen desen, zaten mercekle fenerle alakası yoktu, Malazgirt’te Alparslan’a esir düşen Bizans imparatoruydu. Özetle… Tarih dersi verirken, 1500 senelik hata yapmış, Diyojenleri karıştırmış, Sherlock Holmes’le harmanlamış, gene de denk getirememişti.
Reklam
228 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.