Atatürk, Trikopis'e "Üzülmeyin general, harp bir oyundur; kazanan da olur kaybeden de... Siz bizim esirimiz değil misafirimizsiniz," deyip bir sigara ikram eder. Trikopis, "Mareşalim harbi nereden yönettiniz?" diye sorar. Atatürk, "Bakın süngüler parladı dediniz ya, ben hemen arkalarındaydım," diye cevap verir. Trikopis, "Tabiî bizim başkomutan gibi 500 km öteden harp yönetilmez," diye hayıflanır. Bunun üzerine Atatürk, "Unutuyordum," diyerek cebinden bir telgraf çıkarır, "Yeni başkomutan sizsiniz," der. Trikopis Yunan ordularının başkomutanlığına atanmıştır ama telgraf eline geçmemiştir. Atatürk, "Bir arzunuz var mı?" diye sorar. Trikopis, "Eşim İstanbul'da acaba iyi olduğuma dair ona bir haber ulaştırılabilir mi?" diye sorar. Atatürk, "Derhal, siz adresi verin biz telgrafı ulaştırırız," diyerek karşılık verir.