274 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Devrim günlerinin fikir ikliminden röportajlar
İnsan çoğu zaman şimdiki zamanını geçmişiyle kıyaslayarak değerlendirme eğiliminde. Yaşadığı anda huzurlu, hayatından ve çevresinden memnun değilse, daha mutlu olduğunu sandığı geçmişine yönelir. Onu nasıl kaybettiğini anlamaya çalışırken zihninde tüm hatıralarını olabildiğince yeniden canlandırır; “kırılma” anını tespite çabalar. Sözde analizinin
Türk Devrimi Mülakatları
Türk Devrimi MülakatlarıSabahattin Özel · Türkiye İş Bankası · 01 okunma
Trikopis'in de soracağı bir sual vardı. Nitekim birkaç gün önce esir edilen dört Yunan generalinin de, ilk sorgulardan sonra ve karşılarındaki basit kıyafetli zatın kim olduğunu sorup da onun Mustafa Kemal olduğunu öğrendikleri, yani cephenin bu kadar ileri bir noktasında bir Başkumandan bulunabileceğini gördükleri zaman, düştükleri
Sayfa 497 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Nihat Beyin ilk aldığı esir partisi, 25 üstsubay, birçok subay, 1.000 kadar erdi. Bunlar, 23. Tümen karargâhına gönderildiler. Tümen karargâhı, Uşak'ın 7 kilometre kuzeyinde, çamlık bir tepede bulunuyordu. Hava soğuktu. Üst rütbeli esirler burada ateşler etrafına toplanarak konuşurlarken, içeri giren Nihat Beyin tümen kumandanı olmadığını anlayabildiler. Çünkü o içeri girince, Nihat Beyin de vaziyet aldığını gördüler ve işi anladılar. Askeri yazılara göre, Trikopis'in esareti, Süvari Kolordusunun, Murat dağı kuzeyinden Gediz ve IV. Kolordunun da güneyden Uşak üzerine yaptıkları hareketin hazırladığı bir netice olarak mütalaa edilmektedir. Eski generaller ve üst rütbeli subaylar derhal Uşak'a sevk edildiler. Eski kurmay başkanları, Garp Cephesi Kurmay Başkanı Albay Asım Beyin (General Asım Gündüz) önüne çıkarıldılar. Harp sahasındaki hareketlerin, olayların ve bu arada Yunanlıların yarattığı nice faciaların, yangınların, katliamların raporları hep kendi elinden geçen Asım Bey, haklı olarak çok kızgındı. Gelenlere: "- Sizi çağdaş bir ordunun Erkân-ı Harbiye Reisleri diye mi, yoksa adi bir çetenin kan içici birer ferdi diye mi karşılayayım, mütereddidim!…" sözleriyle hitap etti. Daha fazla meşgul olmaya lüzum görmeyerek onları, hazırlanan evlere sevk etti. Rahatlarını sağladı. Esirlerin başları önlerine eğikti!…
Sayfa 494 - Remzi KitabeviKitabı okudu
yunan general yorgo hacıanesti,
21 Mayıs 1922'de Trakya ordusu başkomutanlığına, 4 Haziran 1922'de Küçük Asya Ordusu Başkomutanlığı'na getirildi. Anadolu'daki savaşlarda başarısız bulunarak 22 Ağustos 1922'de görevinden alındı ve yerine Trikopis getirildi. Kurtuluş Savaşı'nda Yunan ordularının yenilgisinden sorumlu tutularak yargılandı ve 2 Aralık 1922'de Atina'da idam edildi.
Sayfa 149Kitabı okudu
"Yenildim," dedi Profesör. "Kemal-i ciddiyetle yenildim. General Trikopis'in dediği gibi, 'Mağrurane ricat ediyorum ve eve dönüyorum.' Şu anda karar verdim. Geri dönüyorum. Ait olduğum yere gidiyorum."
Atatürk savaşı adım adım takip etmiştir. Askerliğe bir bilim olarak ilgisi vardır. Bu muharebeyi nasıl kazandık, onlar neden kaybetti vs. birçok sorunun cevabını arar. Yunanlıların yaptıkları hatalara bakar. Mesela, taarruz sürerken bir telgraf gelir, bizimkiler telgraf karşı tarafın eline ulaşmadan kesip alır. Telgrafta Trikopis’in başkomutan
Reklam
100 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.