Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sizi anlayan bir kardeş dünyaya bedel değil mi...
- İkbal, artık seni hiç göremiyorum. Hiç olmazsa bazı sabahlar odama uğrasan ne olur? Şu serzeniş kapsamlı bir kitap kadar mana doluydu. Bu sade sözle İkbal'i, gözyaşlarını, sırlarını, kırılmış ümitlerinin matemini tutan yeni geliniere has bütün gizli elemlerini dökebileceği bir yere davet ediyordu.Demek istiyordu ki: "Evet ne olur? Orada seninle beraber ağlayacak birisini bulurdun ... Sen bahtiyar değil misin, kardeşim? Bak, senin bahtiyar olmadığını düşündükçe benim ta şuramdan, ciğerimin ta ortasından bir acı şeyin aktığını hissetmiyor musun? O küçük odada senin bütün gizlenmiş dertlerini içine almaya yetecek kadar geniş bir yer bulurdun. Neden gizli ağlıyorsun? Mademki senin ağianacak şeyin var, niçin beraber ağlamayalım? Evet ne olur, ara sıra kalbinin üzerinde bir ağır yük hissedip de onu atmaya muhtaç olduğun zamanlar odama uğrasan ne olur?.. "
Sayfa 118 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
Türklerin medeniyet sahasında, daha önceki devirlerde olduğu gibi İslâm kültürü muhitine girdikten sonra da kendilerini büyük bir varlık olarak gösterdikleri malûmdur. İslami bilgiler yanında tıp, heyet, matematik v.b. müsbet ilimlerde ünlü şahsiyetler yetiştiren Türkler, Arab ve İranlı şâir ve edipleri himaye etmek ve bizzat kendi aralarında kudretli edipler, şairler yetiştirmek suretile İslâm dünyasında edebiyatın gelişmesine de geniş ölçüde yardım ettikleri gibi, tarihçilik sahasında da mühim hizmetlerde bulunmuşlardır. Müslüman tarih yazarlarının meşhurlarından bir kısmının Türk asıllı olması bunun delilidir. Bu tarihçiler eserlerini umumiyetle türkçe degil, arabca yazmışlardır. Zira, bilindiği üzere, o zamanlar arabca tıpkı Ortaçağ Avrupasındaki lâtince gibi İslâm âleminde ilim dili kabul ediliyordu.
Sayfa 215 - Ötüken
Reklam
Aile öyle bir mengenedir ki biri omuzlarımızdan yakaladığı günden itibaren onun pençesinden kurtulmak artık mezara kadar imkânsız olur. Mezara kadar, anlıyor musun? Bu tazyik bizi incitir mi diyeceksin? Hayır! Tamamiyle aksine. O kadar geniş bir teslimiyet içinde, bu makinenin kolları arasında yaşarız ki.. Adeta, kendi kendimizi evlendikten sonra
Sayfa 40
Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi
Sayfa 46 - Yapı Kredi yayınları
Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Kültür Meseleleri, Spor ve Serbest Zamanlar
Demokratik Kampuçya'nın kültürü yeni bir kültürdür. Ulusal geleneklere dayanan ulusal ve ilerici bir kültürdür. Ulusal geleneklerden yalnızca ilerici olan, devrimimiz için faydalı olacakları alırız. Gerici ve dejenere olanları eleriz. Bu ilerici ve milli karakterin yanında aynı zamanda yeni bir kültür yaratıyoruz. Bu kültür yeni, sağlam,
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Atsız'ın Dostları ve Ziyaretçileri: Türk milliyetçiliğinin "uyutulma dönemi"nde Atsız'ın da faaliyetleri sınırlıdır. Günleri, yollarda ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde geçmektedir. Tanıdıkların, kendisini merak eden Türkçülerin ziyaretlerinin de ardı arkası kesilmemektedir. Ya bilhassa öğle tatillerinde kütüphanede, ya da
Türkçülüğün Durgun Yılları: Ülkenin havası böyledir ve 1953'ten 1962'ye uzanan 9-10 yıl Türk milliyetçilerinin en durgun, en hareketsiz olduğu yıllardır. 1954 Nisan'ında İstanbul'da kurulan Milliyetçiler Derneği ile 07 Aralık 1956'da yine İstanbul'da kurulan Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği'nin faaliyetleri
Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vaktiniz olmadı.
Bir zamanlar Roma İmparatorluğu geniş toprakları boyunca klasik ilmin süper yayıcısı olmuştu. Ne var ki Batıda parçalanıp Doğuda doktrinsel açıdan giderek daha saplantılı hale geldikçe, çağlar arasındaki bilgi zincirinin fiili engelleyicisi olmaya başladı ve kadim bilginin imparatorluk boyunca aktarımı çöktü.
Sayfa 87 - Kronik Yayıncılık - 1.BaskıKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.