İnsanın azınlıkta olması, tek kişilik bir azınlık olması bile, deli olduğu anlamına gelmiyordu. Bir doğru vardı, bir de doğru olmayan; doğruya sarıldığın zaman, tüm dünyayı karşına bile alsan, deli olmuyordun.
20.yüzyıl edebiyatının en büyük isimlerinden biri olan George Orwell,II.Dünya savaşından sonra yazıp yayımladığı (1943_1948) 1984 adlı satış rekorları kıran romanında,dünyanın gelecekte yaşayabileceği büyük bir tehlikeyi,tarihin en büyük totaliter/baskıcı devletini (okyanusya'yı) anlatmıştır.
İnsanları en özel alanlarına kuşatıp kontrol
"Derler ki zaman herşeyi iyi edermiş, zamanla herşey unutulur gidermiş! Bir de bana sor, o gözyaşları ve kahkahalar, bugün hâlâ canımı yakar, yüreğimi dağlar. . ."
İçeride on ikisi de öfkeyle bağırıyor, on ikisi de birbirine benziyordu. Artık domuzların yüzlerine ne olduğu anlaşılmıştı. Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine bir insanların yüzlerine bakıyor; ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.
Kitleler asla, yalnızca ezildikleri için, kendiliklerinden başkaldırmazlar. Kendilerine karşılaştırma yapabilecekleri ölçüler verilmedikçe, ezildiklerinin bile bilincine varamazlar.