Weber modern kapitalizmin ruhunun akılcılaştırıimış, büyüden kurtulmuş kapitalizme yol açtığını ileri sürerken, Campbell'a göre modern tüketiciliğin ruhu romantik, büyülü kapitalizme yol açar. Weber’in kapitalizmi, hemen hiç sihri olmayan soğuk, verimli bir dünyadır, Campbell'ın "romantik kapitalizmi” ise rüyalar ve fanta­ziler dünyası. Üretim akılcı kapitalizmde merkezi bir önem kazan­mışken, romantik kapitalizmde ikincil öneme sahiptir, örneğin bo­hemlerin sanat ve zanaat üretimi biçimini alır. Romantik kapitalizm (ve Campbell) için merkezi önem taşıyan şey tüketimdir. Tüketim alanında da Campbell fantazilere, özellikle tüketicilerin fantazileri­ ne büyük bir önem atfeder.
Sayfa 97 - Ayrıntı, 2000.Kitabı okudu
Bürokrasi ve genelde formel olarak akılcı yapılar, insanları çok maddi şekilde sınırlayan nesnel yapılar olarak görülmelidir. Kural­lar, konumlar, hiyerarşiler ve benzerleri insanları öyle bir sınırlar ki, bazı şeyleri yapabildikleri halde başka şeyler yapmaya zorlanır­lar.
Sayfa 92 - Ayrıntı, 2000.Kitabı okudu
Reklam
Weber dört farklı türde akılcılık ortaya koydu ve akılcılığın farklı toplumsal ortamlarda farklı biçimler aldığını ileri sürdü. Pratik akılcılık, insanların günlük faaliyetlerinde amaçları için en iyi araç­ları aradığı dünyevi bir biçimdir. Kuramsal akılcılık, pratik değil bi­lişseldir ve soyut kavramlar aracılığıyla gerçekliğe egemen olma çabasını içerir. Tözel akılcılık, daha büyük toplumsal değerler tara­fından ve bu değerler bağlamında yönlendirilen araçların seçimini içerir. Formel akılcılık benzer bir araç seçimi içerir, ama bu kez ev­rensel olarak uygulanan kural, hukuk ve düzenlemelerle yönlendi­rilir. Batı'nın ayırt edici ürünü formel akılcılıktır.
Sayfa 89 - Ayrıntı, 2000.Kitabı okudu
Neo-Marksistler çağdaş kapita­lizmde hakiki odak noktasının artık işçilerin sömürülmesi değil, de­netlenmesi olduğunu ileri sürüyorlar.
Sayfa 88 - Ayrıntı, 2000.Kitabı okudu
Yeni tüketim araçlarının, tüketicileri, ihtiyaç duyduklarından daha fazla satın almaya, gerekenden daha yüksek paralar ödemeye ve harcamaları gerekenden daha fazla harcamaya yönlendirerek sömürdüğü söylenebilir.
Sayfa 86 - Ayrıntı, 2000.Kitabı okudu
(…) reklamlar insanları aslında almayabilecekleri şeyleri almaya yöneltmek üzere tasarlan­mıştır. Üstelik mal ve hizmetlerin alış fiyatının bir parçası olarak reklamların maliyetini en sonunda ödemek zorunda kalan da tüke­ticinin kendisidir.
Sayfa 85 - Ayrıntı, 2000.Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.