Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
hiçbir uğursuzluk dolaşmıyor başında. bir ucubesin bel­ki, ama bir cehennem ucubesi değil. kıvranmaya, ulumaya ih­tiyacın yok. hiçbir sınama beklemiyor seni
N’apcaz şimdi diyo bana Diyorum ki bi bakalım Bakalım da önümüz taş Aç gözünü bakmak lazım N’apıp yapıp dış avluya Bir sofaya kapak atsak Hazırlandım sıvışmaya İmlayı azcık bozarak Konuş konuş hiç faydasız Özgür diyilim ki hâlâ Koş duvara, aş duvarı Bir duvar daha karşında Dışarıda bi avlu var Avludan sonra dört duvar Duvara çarpar dalgalar Dalgalar sözümü yutar Artık n’olcaksa olmalı Bu söz firar’dip kaçmalı Ona bir yardakçı lazım Suçortağı olsun şarkım!
Reklam
“Neye ihtiyacın vardı? Kendim olmaya…”
Sayfa 111Kitabı okudu
“Ölgünlük. Birbirini izleyen günler. Sonra geçmek bilmeyen, onlarca ağırlıklarıyla üstüne çöken saatler.”
"Yapmamayı Tercih Ederim"
Vaktiyle, New York'ta, Atlantik'in son dalgalarının gelip çarptığı kör kayaların birkaç yüz metre ötesinde, bir adam kendini ölüme terk etmişti. Bir kanun adamının yanında kâtiplik yapıyordu. Bir paravananın arkasında duran yazı masasında oturur, hiç kımıldamazdı. Zencefilli çöreklerle beslenirdi. Pencereden elini uzatsa neredeyse dokunabileceği kararmış tuğlalardan bir duvara bakardı. Ondan herhangi bir şey yapmasını, bir metni yeniden okumasını ya da postaneye gitmesini istemek boşunaydı. Ne tehditler ne de ricalar etki ederdi ona. Sonunda, hemen hemen kör oldu. Onu kovmak zorunda kaldılar. Binanın merdivenlerine yerleşti. Onu içeri tıktırdılar, o da hapishanenin avlusunda oturdu ve önüne konan yemeklere el sürmedi.
Sayfa 97 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Sanki her an, kendine şöyle deme ihtiyacını duyuyormuş gibisin: Bu böyle, çünkü ben böyle istedim; ben böyle istedim yoksa ölürüm.
Sayfa 85 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bitmek bilmez, yorulmak bilmez yürüyüş. Elinde görünmez valizler taşıyan bir adam gibi yürüyorsun; gölgesini izleyen bir adam gibi yürüyorsun. Kör yürüyüşü, uyurgezer yürüyüşü; mekanik adımlarla, sonu gelmezcesine, yürüdüğünü unutana dek ilerliyorsun.
Sayfa 66 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Çok uzun süredir izlediğin yollardan kaçıyorsun. Yüzlerin, telefon numaralarının, adreslerin, gülümsemelerin, seslerin anısını silmeyi geçip giden zamana bırakıyorsun.
Sayfa 42 - Metis YayınlarıKitabı okudu
İnsan ne harikulade bir buluş! Isınsın diye ellerine, soğusun diye de çorbasına üfleyebilir.
... daha sonra, çok daha sonra, uyku bir hedefe dönüşüyor, ya da hayır, aksine, sen uykunun hedefi oluyorsun...
Sayfa 59 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çok mutlu bir parantez içinde, hiçbir şey beklemediğin, vaatlerle dolu bir boşlukta yaşıyorsun. Görünmez, duru ve saydamsın. Yoksun artık: Saatlerin ardından, günlerin ardından, mevsimler geçerken, zaman akarken, neşelenmeden, hüzünlenmeden, geleceksiz ve geçmişsiz, öylece, düpedüz, apaçık yaşayaduruyorsun...
Sayfa 56 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Dünyanın karşısında kayıtsız kişi ne cahildir ne de düşman.
Konuşmaktan vazgeçtin ve sana cevap veren tek şey sessizlik oldu.
Daha sonra, çok daha sonra, belki de birçok kez uyandın, birçok kez yeniden uyukladın, sağına döndün, soluna döndün, sırtüstü, yüzüstü yattın, belki ışığı bile yaktın, belki bir sigara içtin, daha sonra, çok daha sonra, uyku bir hedefe dönüşüyor, ya da hayır, aksine, sen uykunun hedefi oluyorsun.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.